111.
Cuma’da hutbe, zaruriyat ve müsellematı tezkirdir;
nazariyatı talim değildir. İbare-i Arabiye daha ulvî ih-
tar eder. Hadis ile ayet muvazene edilse görünür ki,
beşerin en beliği dahi, ayetin belâgatine yetişemez,
ona benzemez.
Sa i d Nu r s î
®
ayet:
Kur’ân-ı Kerîm’in her bir
cümlesi.
belâgat:
iyi, güzel, düzgün ve
pürüzsüz söz söyleme.
beliğ:
düzgün ve sanatlı.
beşer:
insan, insanlık.
Cuma:
cuma günleri kılınan
namaz.
hadis:
Hz. Muhammed’e ait
söz, fiil veya onayladığı baş-
kasına ait söz, veya davranış.
hutbe:
Cuma veya bayram
namazlarında hatip tarafın-
dan minbere çıkılarak yapılan
İlâhî emirleri hatırlatan ko-
nuşma ve dualar.
ibare-i arabiye:
Arapça me-
tin, cümle.
ihtar:
hatırlatma, bir konuda
hatırlatma yapma.
muvazene:
ölçü.
müsellemat:
herkesçe kabul
ve tasdik edilen bilgiler.
nazariyat:
teoriler, doğruluğu
ispat edilmemiş görüşler.
talim:
öğretme, yetiştirme,
eğitme.
tezkir:
hatırlatma, hatıra ge-
tirme.
zaruriyat:
zorunlu işler.
Mektubat | 811 |
H
akikaT
ç
ekirdekleri
