Bubirhikmet-inur-iirfandır,
Kiehvavelâğvvetefelsüfdeğil.
Müzekkî-inefisvemusaffi-iruh,
Mürebbî-idîldir,tasavvufdeğil.
OSözlerbütünmarifetşemsidir,
Sözümdoğrudur,birteellüfdeğil.
‹çinnurudur,lâfzaakseylemiş,
Birikisatırdateradüfdeğil.
Mutabıklâfızlarbirbirine,
Buaslatasannu,tesadüfdeğil.
Dizilmişnizamlabütünharfleri;
Tevafuktur,aslatehalüfdeğil.
Bubircilve-isırr-ıi’cazdır,
KiKur’ân’dandır,tecevvüfdeğil.
Buhüsnütesadüfgüzeldir,güzel;
Bubabdanedense,tezaufdeğil.
Said-iBediüzzaman-ıNursî,
Beyanıbedîdir,taattufdeğil.
Teselliyeermemişelindekalem,
Ederarz-ıdidar,taharrüfdeğil.
Tevafuk,sözündeonaçokmudur?
Tefevvuk,onuniçinteşerrüfdeğil.
‹sabetbunasavb-ıHak’tangelir,
Bukastîdeğildir,tasarrufdeğil.
akseyleme:
yansıma.
arz-ı didar:
güzelliğin arz edip
gösterme.
bab:
bölüm.
bedî:
güzel; eşsiz.
beyan:
anlatma, açıklama, bildir-
me, izah.
cilve-i sırr-ı i’caz:
mu’cizelik sırrı-
nın cilvesi, görüntüsü ve yansı-
ması.
ehva:
nefsin istek ve arzuları, he-
vesler.
hikmet-i nur-i irfan:
Kur’an’ın
imana ait sırlarını keşfetme,
Kur’ân’a ait hakikatleri, sırları bil-
me ve anlama ilmi.
hüsnütesadüf:
güzel rastlantı.
kastî:
isteyerek, bilerek.
lâfız:
söz, kelime, ağızdan çı-
kan, manalı veya manasız
söz.
lâğv:
faydasız, boş, saçma.
marifet:
bilgi.
musaffi-i ruh:
ruhu temizle-
yen.
mutabık:
uygun.
mürebbî-i dîl:
gönlü, kalbi
terbiye eden, eğiten.
müzekkî-i nefis:
insanın nef-
sini terbiye eden, temizleyen.
nizam:
sıra, düzen.
nur:
aydınlık, ışık.
savb-ı
Hak:
Hak'tan,
Allah’tan,
şems:
güneş.
taattuf:
acıma, şefkat göster-
me.
taharrüf:
sapma, bozulma.
tasannu:
yapmacık.
tasarruf:
dilediği gibi kullan-
ma ve yönetme.
tasavvuf:
kişinin kalb, ruh ve
bedenini belirli metotla eğite-
rek, bazı manevî mertebeleri
katetmesini ve olgunlaşması-
nı sağlayan yol.
tecevvüf:
oyulma, içi boş
sözler.
teellüf:
ülfet etme, alışma.
tefelsüf:
felsefe yapma, filo-
zofça sözler söyleme.
tefevvuk:
üstünlük.
tehalüf:
birbirine zıt olma,
birbirine uymama.
teradüf:
iki ve daha fazla ke-
limenin bir manaya gelmesi,
eş anlamlılık.
tesadüf:
rastlantı.
teşerrüf:
şereflenme.
tevafuk:
uygunluk, birbirine
denk gelme.
tezauf:
kat kat artma, çoğal-
ma, fazlalık.
Y
irmi
S
ekizinci
m
ekTup
| 646 | Mektubat
