Lem'alar - page 453

YirmiDördüncüLem’a
TesettürHakkındadır
On Beşinci Notanın İkinci ve Üçüncü Mesele-
leri iken, ehemmiyetine binaen Yirmi Dör-
düncü Lem’a olmuştur.
W
s
øp
¡r
« n
?n
Y n
Ú/
f r
ó o
j n
Ú/
æp
er
D
ƒ o
Ÿr
G p
ABÉ°n
ùp
fn
h n
?p
JÉn
æn
Hn
h n
?p
LGn
hr
Rn
’p
r
? o
b t
»p
Ñs
ædG Én
¡ t
`jn
G BÉ n
j
(1)
s
øp
¡p
Ñ«/
Hn
Ón
L r
øp
e
(ilâahir) ayeti, tesettürü emrediyor. Medeniyet-i sefihe
ise, kur’ân’ın bu hükmüne karşı muhalif gidiyor. teset-
türü fıtrî görmüyor, bir esarettir diyor.
(HaşİYe)
Lem’aLar | 453 |
Y
irmi
d
ördÜncÜ
l
em
a
lâyiha-i temyiz:
yerel mahkeme-
nin yargısını denetleyebilen yük-
sek mahkemeye gönderilen yazı.
lem’a:
parıltı, Güneş gibi parlayan.
mahkûm etmek:
ceza vermek,
kötü bir duruma sürüklemek.
medeniyet-i sefihe:
zevk ve eğ-
lenceye sevk edici Batı medeni-
yeti.
mesele:
önemli konu.
muhalif:
karşıt, zıt.
müdafaat:
savunmalar.
mü’min:
Allah’a iman eden, ina-
nan.
nakzetmek:
bozmak, yok say-
mak.
nota:
bildiri, özlü düşünce.
Peygamber:
Allah’ın elçisi, nebî,
resul.
rahîm:
çok merhametli olan, ko-
ruyan, acıyan, şefkat eden Allah.
rahman:
rahmeti herkese yayılan
ve bütün yaratılmışların rızıklarını
ve geçim şekillerini içine alan rah-
metin sahibi Allah.
red:
geri çevirme.
rûy-i zemin:
yeryüzü.
tasdik:
doğruluğunu kabul etme,
onaylama.
tefsir:
yorum, açıklama.
tesettür:
örtünme.
zarfında:
içinde.
adalet:
doğruluk, eşitlik.
adliye:
adalet yeri, mahkeme
yeri.
asır:
yüzyıl.
ayet:
Kur’ân’ın her bir cüm-
lesi.
binaen:
dayanarak, -den do-
layı.
düstur-i İlâhî:
İlâhî prensip, Al-
lah’ın emri, kuralı.
ecdat:
cetler, atalar.
ehemmiyet:
önem.
esaret:
esirlik, tutsaklık.
fıtrî:
tabiî, yaratılıştan.
hakikatli:
gerçekçi, asıl, esas
olan.
haşiye:
dipnot.
hayat-i içtimaiye:
sosyal ha-
yat, toplum hayatı.
hüküm:
emir, buyruk; karar.
iktidaen:
uyarak, uyularak.
ilâ âhir:
sonuna kadar.
istinaden:
dayanarak.
itikat:
iman, inanç.
ittifak:
birlik hâlinde, beraber-
lik.
kudsî:
kutsal, temiz, arınmış,
yüce.
Kur’ân’ın hükmü:
Kur’ân’ın
emri, buyruğu.
1.
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin hanımlarına söyle, evlerinden çıktık-
larında dış örtülerini üzerlerine alsınlar. (Ahzab Suresi: 59.)
HaşİYe:
Mahkemeye karşı ve mahkemeyi susturan lâyiha-i temyizin
müdafaatından bir parça:
“Ben de Adliyenin mahkemesine derim ki: Bin üç yüz elli senede ve her
asırda üç yüz elli milyon insanların hayat-ı içtimaiyesinde en kudsî ve
hakikî ve hakikatli bir düstur-i İlâhîyi, üç yüz elli bin tefsirin tasdiklerine
ve ittifaklarına istinaden ve bin üç yüz elli sene zarfında geçmiş ecdadı-
mızın itikatlarına iktidaen tefsir eden bir adamı mahkûm eden haksız bir
kararı, elbette rûy-i zeminde adalet varsa, o kararı red ve bu hükmü nak-
zedecektir.”
]
Yirmi Dördüncü Lem’a,
Isparta’da 1934’te Türk-
çe olarak telif edilmifltir.
1...,443,444,445,446,447,448,449,450,451,452 454,455,456,457,458,459,460,461,462,463,...1406
Powered by FlippingBook