Lem'alar - page 133

Yani, o asrın çarşısında alışveriş dinsizlik elinde olacak,
dinsizlik hükmedecek, din gayet ucuza düşecek ve İs-
lâm’ın şeairi gizlenecek. sonra diyor:
Şükrîyâ! Bilmezem esrar-ı gayptan amma,
Ya ileri, ya geri takrip ederim üç otuza.
kendi tefsir ediyor. Yani, “otuz üç”e, şiddetli kafiyesi-
ni müraat için, “otuz üç” yerine “üç otuz” demiştir. Hem
Harb-i Umumîye işaret ettiği fıkrasıyla, “dinsizlik düstur-
ları, kanunları, o asır çarşısında hükmettiği...” fıkrasının
ortasında şöyle diyor:
Eriş ey avn-i şeriat,
(HaşİYe 1)
eriş ey muhyi’d-din!
Elem-i rîş-i
(HaşİYe 2)
cefa sîneden erişti öze.
Şimdi benim kanaatim geliyor ki, bu zat, otuz üç sene-
sinden sonra risale-i nur’u Isparta’nın imdadına çağırı-
yor. “
Ey avn-i şeriat, ey muhyi’d-din yetiş
!” diyor. Yani
vefatından takriben otuz üç sene sonra şeriate ve dinin
şeairine, Isparta’ya yetişecek bir nuru çağırıyor. Cenab-ı
Hak duasını kabul etmiş ki, vefatından otuz-kırk sene son-
ra risale-i nur o vazifeyi görmüş.
Talebeniz ve hizmetkârınız
Süleyman Rüştü
• • •
Lem’aLar | 133 |
S
ekizinci
l
em
a
HaşİYe 1:
Şeriat, cifirle dokuz yüz seksen eder.
Risaletü’n-Nur
dahi
r
Qƒ t
ædn
G
’daki
lam
, asl-ı
lam
olsa, cifirle dokuz yüz yetmiş sekiz edip, iki
farkla tevafuk eder.
HaşİYe 2
: riş: Ceriha, yara demektir.
asır:
yüzyıl.
avn-ı şeriat:
şeriatın yardımı.
cifir:
harflere verilen sayı de-
ğerleri ile geleceğe veya ge-
çen hâdiselere, cümlelerden
tarih veya isme dair işaretler
çıkarma ilmi.
düstur:
kaide, kural, esas.
elem-i rîş-i cefa:
eziyet gör-
mekten dolayı olan yaranın
acısı.
erişmek:
yetişmek, kavuş-
mak.
esrar-ı gayp:
gizli, görünme-
yen âlemlere ait sırlar.
Harb-i Umumî:
genel harb, bi-
rinci Dünya savaşı.
haşiye:
dipnot.
hizmetkâr:
hizmet yapan
kimse.
hükmetmek:
hâkim, egemen
olmak.
kafiye:
ses uyuşması, uyak.
kanaat:
inanma, fikir.
müraat:
uymak.
nur:
aydınlık, ışık.
şeair:
dinin alâmetleri, işaret-
leri.
şeriat:
İslâm dini, İlâhî emir ve
yasaklara dayanan hükümle-
rin hepsi.
takriben:
yaklaşık olarak.
takrip:
yaklaştırma, tahmin
etme.
talebe:
öğrenci.
tefsir:
bir manayı açıklamak,
yorum.
tevafuk etmek:
uygun gel-
mek.
vazife:
görev.
vefat:
ölüm.
zat:
kişi, şahıs.
1...,123,124,125,126,127,128,129,130,131,132 134,135,136,137,138,139,140,141,142,143,...1406
Powered by FlippingBook