Eski Mısır’da mülkü ve yönetimi elinde bulunduran fravunlar aynı zamanda ilâhların yeryüzündeki
temsilcileri sayılıyor ve ibadetler onlar adına yapılıyordu. Hazret-i Mûsa ile mücadele eden Firavun da
aynı şekilde ilahlık iddia eden, zalim, kibirli, ve inatçı bir kişiydi. Kendi halkını eziyor özellikle İsrailoğul-
larına büyük zulümler yapıyordu. Cenab-ı Hak ilâhlık davasından ve yaptığı zulümlerden vazgeçmesi
ve İsrailoğullarını serbest bırakması için ona Hz. Mûsa’yı ve kardeşi Hz. Harun’u gönderdi. Kendisinden
istenilenleri kabul etmeyen Firavun, kendi zulmünden kurtulmak için Mısır’dan çıkan Hz. Mûsa ve İs-
railoğullarını kovalarken ordusu ve taraftarlarıyla birlikte Kızıldeniz’de boğuldu.
- G -
GaLiP BEY:
Asıl adı Ahmet Galip Keskin’dir. 1900 yılında Yalvaç’ta doğdu, 1940’ta Konya’da vefat
etti. Mesleği öğretmenlik olan Galip Bey aynı zamanda hattat ve şairdi. Güzel hattıyla risaleleri yaza-
rak hizmet eden Galip Bey, Risale-i Nur ve Bediüzzaman Hazretleri hakkında yazdığı manzumelerle bi-
linmektedir. Eskişehir Hapsinde Bediüzzaman Hazretleriyle beraber bulunan talebelerindendir.
GÖnEnLi mEhmEd EFEndi:
Gönenli Mehmet Efendi, 1901 yılında Balıkesir’in Gönen ilçesinde
dünyaya geldi; 2 Ocak 1991 tarihinde İstanbul’da vefat etti. Asıl ismi Mehmet Öğütçü’dür. Cumhuriyet
döneminin en meşhur kurralarındandır (kıraat âlimi).
İlk eğitimini Gönen’de gören Mehmet Efendi ilköğreniminin yanında Kur’ân eğitimi de aldı. On iki
yaşında iken hıfzını tamamladı. Daha sonra tahsiline ilerletmek için İstanbul’a geldi. 1925’te Serezli Ah-
med Şükrü Efendi’den kıraat ilminde icazet aldı. 1927’de emam-ratip mektebini aliyyülâla (pekiyi) de-
rece ile bitirdi. Ardından 1930 yılında ilk resmî görev yeri olarak Gönen’e tekrar geldi ve Çarşı Camii
imam hatipliğine başladı. Burada 3 yıl görev yaptıktan sonra askerlik hizmeti için Gönen’den ayrıldı.
Daha sonra hizmetlerine İstanbul’da çeşitli camilerde imamlık, imam-hatiplik ve cami ve medreseler-
de fahrî hocalık yaparak devam etti.
Gönenli Mehmet Efendi 1954 yılında tayin edildiği imam-hatiplik görevini 7 Temmuz 1982 tarihin-
de emekli oluncaya kadar sürdürdü. 1976 yılında Üsküdarlı Hafız Ali Efendinin vefatı üzerine boşalan
Reisü’l-Kurrâ görevini devraldı. Emekli olduktan sonra da değişik camilerde vaazlarına devam etti.
Mehmet Efendi 1943 yılında tutuklanarak Denizli Hapishanesine gönderilmiş, burada Bediüzzaman
Hazretleri ile tanışmıştır. Mahkemesi beraatla neticelenmiştir.
GüL FaBRiKası:
Bu tabir Nur Risalelerinde bir çok yerde geçmektedir. Bediüzzaman Hazretleri-
nin talebelerinden Tahirî Mutlu, Gül Fabrikası sahiplerinin Hüsrev Altınbaşak, Rüştü Çakın ve Refet Ba-
rutçu olduğunu söylemiştir. Bediüzzaman, Kastamonu Lâhikası’nda yer alan Gül Fabrikası mensubu ta-
lebelerini takdir dolu ifadelerle anmıştır.
- h -
haFıZ ahmEt:
Rumeli’den göç ettiği için muhacir lakabıyla anılan Hâfız Ahmet Barla eşrafından-
dır. 1948 yalında vefat etmiştir. Kabri Barla mezaristanındadır.
Bediüzzaman’ın medresesinin yanındaki Yokuşbaşı Mescidinde imam olarak görev yaptı. Evi ise Be-
diüzzaman Hazretlerinin imamlık yaptığı mescidin karşısındaydı. Hafız Ahmet Bediüzzaman Hazretle-
rine çoluk çocuğuyla beraber sadakat içinde sekiz sene hizmet etmiştir. Vaazlarında Nurlardan anla-
tırdı. Nurlara ciddiyetle ve sadakatla çalışırdı. Hattâ vefatından on dakika önce, kendi yazdığı ve ta-
mamlayamadığı bazı risaleleri tamamlaması için Şamlı Hafız Tevfik’e vasiyet etmişti.
haFıZ aLi:
1898’de İslâmköy’de dünyaya geldi 17 Mart 1944’de Denizli’de vefat etti. Tam ismi Ha-
fız Ali Ergün’dür. Hafız Ali hayatını vakfettiği Risale-i Nur’ları el yazısıyla yazarak çoğaltan ve bu konu-
da büyük gayretler gösteren kahramanlardan biridir. Bediüzzaman Hazretleri Nurların en çok yazılıp
çoğaltıldığı yerlerden bir tanesi olan İslâmköy’ü Nur Fabrikası olarak vasıflandırmış, Hafız Ali’nin de ih-
lâs ve hizmetlerinden dolayı o fabrikanın sahibi olduğunu belirtmiştir.
Ş
ahıs
B
ilgileri
| 402 | Kastamonu LâhiKası