mustaFa huLÛsÎ:
1905 yılında Isparta’nın Kuleönü kasabasında doğmuştur. Sallabacak olan la-
kabını Said Nursî Sarıbıçak olarak değiştirmiştir. Risale-i Nur’un elle çoğaltılmasında büyük hizmetleri
olmuştur. Risale-i Nur’un çeşitli yerlerinde ismi geçmektedir. 1955 yılında vefat etmiştir.
müBaREK hEYEti:
Risalelerin pek çok yerinde Kuleönü Nur Talebelerinin hepsine verilen bir isim
olarak belirtiliyor. Said Nursî Hazretlerinin sadık hizmetkârlarından Tahiri Mutlu bu topluluğun “müba-
rekler heyeti” olarak geçtiğini söylemiştir.
- n -
nECmEddin-i KüBRa (1145. 1226):
Kübraviya veya Zahabiya tarikatının kurucusu olup, Milâ-
dî 12-13. asır İranlı sûfilerin en mühim şahsiyetlerinden biridir. Şeyh-i Vali-Taraç (veli yetiştiren şeyh),
Tammatül’l-Kübra lakapları taşıyan Necmeddin, 540 (1145) senesinde dünyaya gelmiştir. Genç yaşta
seyahatlere çıkan ve Mısır’da meşhur şeyh Ruzbihan el-Vazzan el-Mısrî ile tanışan Necmeddin Kübra,
onun müridi olmuş ve nezareti altında son derece sıkı riyazet geçirmiştir. Tebriz’de Ebu Nasr Hafda adlı
kelâm âliminden ilim tahsil eden Necmeddin, kelâma dair ilk eserini de orada vermiştir. Daha sonra
Şeyh Bab-Farac Tebrizi ile tanışan Necmeddin, onun tesiri altında kendini tamamen tasavvufa vermiş-
tir. Çok geçmeden Şeyh Ammar-i Yasir’e intisap etmiş ve sûfi olabilmek için İsmail Kasrî’nin mektebi-
ne dahil olmuştur. Necmeddin burada ikinci hırkasını alır. Ailesiyle birlikte Harizm’e giden Necmeddin,
orada Kübraviya veya Zahabiya tarikatını kurdu. Necmeddin-i Kübra, Harizm’in Moğollar tarafından iş-
galinde, 618’de öldü.
nuh (as):
Kur’ân-ı Kerim’de adı geçen peygamberlerden olan Hz. Nuh, insanlığın ikinci atasıdır.
Kırk yaşına gelince sapıklığı had safhaya gelmiş olan kavmini imana davetle görevlendirilmiştir. Ancak
kavminden çok az kimse iman etmiştir. Kavminin çoğunluğunun kendini dinlememesi ve sapıklıkları-
nın daha da artması üzerine Nuh Tufanı olarak bilinen hadise meydana gelmiş, dünyayı kaplayan bu
su tufanı ile Hz Nuh’a iman etmeyenler helâk olmuştur. İman edenler ise Hz. Nuh’un Allah’ın emriyle
yapmış olduğu gemiye binerek kurtulmuşlardır. Hz. Nuh, ayrıca gemiye, yeryüzündeki hayvanlardan
da birer çift almıştır. Hz. Nuh’un 950 yaşında vefat ettiği rivayet edilmektedir
nuR FaBRiKası:
Said Nursî’nin hizmetkârlarından olan Tahiri Mutlu Nur Fabrikası sahiplerinin Ha-
fız Ali Ergün, Büyük Ruhlu Küçük Ali, Hafız Mustafa ve Tahiri Mutlu olduğunu söylemişlerdir. Risaleleri
muhtaçlara ulaştıran Nur Postacılarından biri olan Abdullah Çavuş bu ünvanın çeşitli yönlerini şöyle
anlatır: “Bediüzzaman İslâmköy’ünü ‘Nur Fabrikasının Merkezi’ olarak isimlendiriyordu. Nur Fabrikası-
nın sahibi olarak da Hafız Ali’yi gösteriyordu. Nur Fabrikasının sahibi İslâmköy’ünün yetiştirdiği müba-
rek bir insandı.”
- o -
osman nuRi (1885-1955):
Eski alay müftülerindendir. Aslen Ankaralı olup İstanbul’da görev
yapmıştır. Bediüzzaman Said Nursi’yi İstiklâl Harbinin olduğu yıllarda İstanbul’dan tanımaktadır. Üsta-
da çeşitli zamanlarda mektuplar yazmıştır.
- Ö -
ÖmER (Ra):
Müslümanların ikinci halifesidir. Sahabenin en büyüklerinden olan Hz. Ömer, Aşere-i
Mübeşşere’dendir. Hz. Muhammed, kırkıncı kişi olarak İslâma giren Hz. Ömer’e, hak ile bâtılı birbirin-
den ayırt eden manasına gelen “Faruk” ünvanını verdi. Hz. Ömer, Allah ve Resullullah sevgisinde, cö-
mertlikte, tevazuda, idarecilikte, ilimde, ibadette, hülâsa bütün güzel hasletlerde zirvede olan bir Sa-
habedir. İslâmın ikinci halifesi olan Hz. Ömer devrinde İslâm toprakları bir hayli genişlemiştir. Irak, Su-
riye, Mısır ve İran toprakları bir baştan bir başa fethedildi. Medine’de temeli atılan küçük İslâm devleti
onun devrinde büyük bir devlet oldu.
Ş
ahıs
B
ilgileri
| 410 | Kastamonu LâhiKası