hüsREV aLtınBaŞaK:
1899’de Isparta’da doğdu. 1977’de İstanbul’da vefat eti. Bediüzzaman’la
birlikte, Eskişehir, Denizli ve Afyon hapislerinde beraber bulundu. Isparta kahramanlarından, Risale-i
Nur’un hizmetkârlarından idi. En müşkül ve karanlık günlerde Nur Risalelerine hizmet etmişti. Yüzler-
ce Risaleyi bir matbaa gibi çoğaltmıştı. Güzel bir hatta sahipti. Tevafuklu Kur’ân-ı Kerim’i ilk defa ya-
zanlardandır.
- i -
imam-ı GaZaLÎ:
Asıl adı Hüccetü’l-İslâm Ebu Hamid Muhammed b. Ahmet el Gazzali’dir. Eş’ari ke-
lâmcısı, Şafii fakihi, mutasavvıf ve filozoflara yönelttiği eleştirilerle tanınan İslâm düşünürüdür. Hicrî
450’de (1058) Horasan’da, Meşhed’de (Tus) dünyaya geldi. Babasının mesleğinin yün tacirliği olmasın-
dan dolayı kendisine “Gazzali” ve zamanında İslâma yöneltilen itirazlara cevap vererek itiraz edenleri
susturduğu için de “Hüccetü’l-İslâm” denilmiştir. Kelâm, fıkıh, hadis, felsefe, tasavvuf, mantık gibi ilimler-
de yüksek bir mevkiye sahiptir. Bu sahalarda birçok önemli eserleri bulunmaktadır. Hicrî 505’te (1111)
Tus’da vefat eden ve oraya defnedilen Gazali’nin eserlerinden bazıları şunlardır: El-Münkız; İhya-i Ulu-
mi’d-Din; Kimya-i Saadet; Tehafütü’l-Felasife; Kıstasü’l-Müstakim.
imam-ı RaBBanÎ:
Hindistanlı büyük bir âlim olup, Hicrî ikinci bin yılının başında gelen (müced-
did-i elf-i sani) ünvanına sahiptir. İnanç ve fikir açısından büyük karışıklıkların olduğu bir dönemde Hicrî
971’de (1563) Hindistan’ın Serhend kasabasında doğmuştur. Asıl adı Ahmet olan İmam-ı Rabbanî Haz-
retlerinin soyu Hz. Ömer’e (r.a.) dayandığından Farukî, memleketinden dolayı Sirhindî lâkaplarıyla ta-
nınmaktadır. İlk eğitimini din âlimi olan babası Abdülehad’den almıştır. Daha sonra Silyaküt şehrine gi-
derek kadı Badehşani’den fıkıh, kelâm ve tefsir dersleri alarak eğitimini tamamlamış ve icazet almış-
tır. Daha sonra Delhi’ye giderek Nakşî şeyhi Bakibillah’ın yanında tasavvuf ilmini iki ay gibi kısa bir sü-
rede tamamlayarak irşat izni almıştır. İmam-ı Rabbanî döneminde zararlı düşünce ve fikirler tarikat
yoluyla verildiğinden onun mücadelesi de bu yolla olmuştur. Hayatı boyunca tekke ve medrese ehli-
ni birleştirmek için büyük gayret sarf etmiştir. Tarikatları ve özellikle de Nakşî tarikatını, iman hakikat-
lerinin anlaşılmasına vasıta yapmak suretiyle gerçek kimliğine büründürmüştür. Eski zamanda büyük
zatlar tarafından rivayet edilen, “Mütekelliminden ve ilm-i kelâm ulemasından birisi gelecek, bütün
iman ve İslâm hakikatlerini aklı ikna edecek bir tarzda ayan beyan ispat edecek” sırrını kendisiyle ger-
çekleşmesini istediğini ifade etmiştir. Bu sır içindir ki, özellikle hayatının son zamanlarında bütün gay-
retini doğrudan doğruya iman hakikatlerinin neşri üzerine yoğunlaştırmıştır. Hayat tarzı ve hizmet şek-
liyle herkesin takdirini kazanması itibarıyla İmam-ı Rabbanî lakabıyla anılmıştır. Cihangir Şah dönemin-
de hapse atılmış; fakat, orada da hizmet ve irşadına devam etmiştir. İmam-ı Rabbanî döneminin has-
talıklarını üç sebebe bağlamaktadır. Bunlar; idarecilerin dinden uzaklaşmaları, âlimlerin menfaat ve
korku sebebiyle Kur’ân ve sünnetten ayrılmaları ve tasavvuf ehlinin tarikatı şeriattan uzaklaştırmaları
olarak sıralanmıştır. İmam Rabbanî 1624 yılında 63 yaşında iken memleketi Serhend’de vefat etmiştir.
imam-ı ŞaF
Î
:
(ö. 820) Şafii Mezhebinin kurucusudur. Hicrî 150 (767) yılında Gazze’de doğan Şafii,
Mekke’de Müslim el-Zinci ve Sufyan bin Uyeyne’den hadis ve fıkıh tahsil etti. 20 yaşlarında Medine’ye
Malik bin Enes’in yanına giderek onun ölümüne kadar orada kaldı. Malik bin Enes’in Muvatta adlı ese-
rini ezbere bilen Şafii, 195’ten itibaren Bağdat’ta hocalığa başladı. İmam-ı Şafii Hicrî 204’te (820) Fus-
tat’ta vefat etti. İmam-ı Şafii sadece mevcut bütün fıkıh malzemesini elden geçirmekle kalmamış, fı-
kıh ilminin usullerini ve temellerini araştırarak usul-i fıkhın kurucusu addolunmuştur. İmam-ı Şafii’nin
talebeleri arasında Zafarani, Ebu Savr, Ahmet bin Hanbel, Karabisi gibi tanınmış âlimler de vardır. Şafii
mezhebi bugün Güney Arabistan’da, Bahreyn’de, Malaya Adalarında, Dağıstan’da, Tangonyika’da ve
bazı Orta Asya bölgelerinde hakimdir. Eserleri: Kitabü’l-Umm; Kitap-ı Fıkhü’l-Ekber; Kitabü Vasiyyetü’ş-
Şafii.
Ş
ahıs
B
ilgileri
| 406 | Kastamonu LâhiKası