İman ve Küfür Muvazeneleri - page 84

İşte şimdi, sizin gibi fıtrî kahramanlık damarını taşıyan
yeni arkadaşlar, bu zamanda, manevî büyük bir kahra-
manlık ile heyete deyiniz ki:
“değil elimize bıçak, belki mavzer ve revolver de veril-
se, hem emir de verilse, biz, bu bîçare ve bizim gibi mu-
sibetzede arkadaşlarımıza dokunmayacağız. eskiden yüz
düşmanlık ve adavetimiz dahi olsa da, onları helâl edip
hatırlarını kırmamaya çalışacağımıza, kur'ân’ın ve ima-
nın ve uhuvvet-i İslâmiyenin ve maslahatımızın emriyle
ve irşadıyla karar verdik” diyerek, bu hapsi bir mübarek
dershaneye çeviriniz.
* * *
leyle-i kadirde iHtar edilen Bir
Mesele-i MüHiMMe
On Üçüncü Sözün İkinci Makamının Zeyli
leyle-i kadirde kalbe gelen pek geniş ve uzun bir ha-
kikate, pek kısaca bir işaret edeceğiz. Şöyle ki:
nev-i beşer, bu son Harb-i Umumînin eşedd-i zulüm
ve eşedd-i istibdadı ile ve merhametsiz tahribatı ile; ve bir
tek düşmanın yüzünden yüzer masumu perişan etmesiy-
le; ve mağlûpların dehşetli me’yusiyetleriyle; ve galiple-
rin dehşetli telâş ve hâkimiyetlerini muhafaza ve büyük
tahribatlarını tamir edememelerinden gelen dehşetli vic-
dan azaplarıyla; ve dünya hayatının bütün bütün fânî ve
muvakkat olması ve medeniyet fanteziyelerinin aldatıcı
adavet:
düşmanlık.
bîçare:
zavallı, çaresiz.
dehşetli:
korkutucu; ürkütücü.
dershane:
ders okuma yeri.
eşedd-i istibdat:
zorbalığın en
şiddetlisi.
eşedd-i zulüm:
zulmün en
şiddetlisi.
fânî:
ölümlü, geçici.
fantezi:
aşırı süs ve lüks, ya-
landan gösteriş.
galip:
üstün gelen, yenen.
hâkimiyet:
hâkim oluş, hâkim
olma hâli
harb-i umumî:
Birinci Dünya
Savaşı.
hayat:
yaşantı.
ihtar:
hatırlatma.
irşat:
doğru yola yöneltme,
aydınlatma.
leyle-i kadir:
Kadir Gecesi.
mağlûp:
yenilen, kaybeden.
maslahat:
fayda, yarar.
masum:
suçsuz, günahsız.
mavzer:
bir cins tüfek.
medeniyet:
medenîlik, uygar-
lık.
merhamet:
acımak, şefkat
göstermek
mesele-i mühimme:
önemli
konu.
me’yusiyet:
ümitsizlik.
muhafaza:
koruma, saklama.
musibetzede:
felâkete uğra-
mış.
muvakkat:
geçici, eğreti.
mübarek:
bereketli, uğurlu.
nev-i beşer:
insan soyu, in-
sanlar.
revolver:
bir cins tabanca.
tahribat:
yıkıp bozmalar.
tamir:
onarım.
telâş:
endişe, kaygı.
uhuvvet-i islâmiye:
İslâm
kardeşliği.
vicdan:
iyiyi kötüden, hayrı
şerden ayırt etmeye yardımcı
olan ahlâkî duygu.
zeyil:
ek, ilâve.
o
n
ü
çünCü
S
öz
| 84 |
iMan ve küfür Muvazeneleri
1...,74,75,76,77,78,79,80,81,82,83 85,86,87,88,89,90,91,92,93,94,...412
Powered by FlippingBook