İman ve Küfür Muvazeneleri - page 300

güya bir nevi tenasuh başlarından geçmişti. ey bira-
der-i misalî! zaman böyle gösterdi. o ikiz iki deha, öküz
gibi reddetti,
temzicin esbabını. Şimdi de barışmadı. Madem onlar
tev’emdi, kardeş ve arkadaştı, terakkide yoldaştı; birbi-
riyle dövüştü, hiç de barışmadılar.
nasıl olur ki; aslı, hem madeni, matlâı başka çeşit
olmuştu; kur’ân’da olan nuru, şeriat hidayeti, şu mede-
niyetin ruhu olan roma dehası birbiriyle barışır, hem
mezc-i ittihadı?
o deha ile bu hüda menşeleri ayrıdır. Hüda semadan
indi, deha zeminden çıktı. Hüda kalpte işliyor; dimağı da
işletir.
deha dimağda işler; kalbi de karıştırır. Hüda ruhu
eder tenvir, daneleri sümbüllettirir. karanlıklı tabiat
onunla ışıklanır.
İstidad-ı kemali birden bire yol alır. nefs-i cismanî ya-
par hizmetkâr-ı emirber. Meleksima ediyor insan-ı him-
metperver.
deha ise, evvelâ nefse-i cisme bakıyor, tabiata giriyor,
nefsi tarla ediyor; istidad-ı nefsanî neşvünema buluyor.
ruhu eder hizmetkâr; taneleri kuruyor. Şeytanın si-
masını beşerde gösteriyor. Hüda, hayateyne saadet veri-
yor, dâreyne ziya neşrediyor, insanı yükseltiyor.
birader-i misalî:
temsilde geçen
kardeş, arkadaş gibi.
dâreyn:
dünya ve ahiret, her iki
dünya.
deha:
maddeci akıl; olağanüstü
akıl ve zekâ.
dimağ:
insanın dünyaya bakan
akıl yönü.
esbap:
sebepler.
güya:
sanki.
hizmetkâr-ı emirber:
emrinde ça-
lıştırma.
hüda:
İlâhî kaynaklı hak yol ve
prensipleri; hak ve doğru olan yol.
insan-ı himmetperver:
gayretli,
kabiliyetli insan.
istidad-ı kemal:
olgunlaşma, ge-
lişme kabiliyeti.
istidad-ı nefsanî:
nefsin gelişme-
ye müsait arzu ve istekleri.
ittihat:
birlik olma.
kalp:
insanın manevî yönü.
kur’ân’ nuru:
Kur’ân’ın getirdi-
ği hak ve hidayet aydınlığı.
maden:
kaynak.
matlâ:
doğuş yeri.
medeniyetin ruhu:
günümüz
medeniyetine şekil veren an-
layış.
meleksima:
meleğe benzet-
me.
menşe:
kaynak.
mezç:
kaynaşma, birleşme.
nefis:
beden, insanın cismanî
yönü.
nefs-i cismanî:
insanın bedeni
ve hayvanî yönü.
neşretme:
yayma.
neşvünema:
gelişme, filizlen-
me ve büyüme.
nevi:
tür, çeşit.
roma dehası:
Romalıların
maddeci felsefesi.
saadet:
mutluluk ve refah.
sema:
İlâhî, Allah’tan gelen.
sima:
yüz, görünüş.
sümbülletme:
filiz verdirme
ve gelişmeye başlatma.
şeriat hidayeti:
dinin göster-
diği aydınlık yol.
tane:
tohum, kabiliyet ve isti-
dat tohumları.
temziç:
kaynaştırma.
tenasuh:
ruhların beden de-
ğiştirmesi inancı, reenkarnas-
yon.
tenvir:
aydınlatma, ışıklandır-
ma.
terakki:
gelişme, ilerleme.
tev’em:
ikiz.
zemin:
yer.
ziya:
ışık.
l
emaaT
| 300 |
iMan ve küfür Muvazeneleri
1...,290,291,292,293,294,295,296,297,298,299 301,302,303,304,305,306,307,308,309,310,...412
Powered by FlippingBook