da bir nevi cehennemi, adalet-i İlâhiyeden istemiş ki, ba-
zıları bir senede istibdad-ı mutlakadan aldığı lezzeti hiçe
indiriyor gördük; zaman gösterdi. demek adalet ve ina-
yet-i İlâhiyenin himayeti bize kâfidir.
Ra b i an:
Ali osman’ın vefatıyla hem akrabasını, hem
Medresetüzzehra ve nur dairesini tâziye ediyorum. Ve
onu da tebrik ediyorum ki, vazifesini tam yapmış ve şim-
di de nur kahramanları Hâfız Ali ve Hâfız Mustafa yanın-
da duama dâhildir.
Umum kardeşlerime binler selâm.
(1)
»/
bÉn
Ñr
dGn
ƒo
g »/
bÉn
Ñr
dn
G
SaidNursî
ì®í
Œ
2 6 5
œ
[Mahremdir. Şimdilik Medresetüzzehra erkânlarına
mahsustur.]
ihTiYar kadıNLara EhEmmiYETLi Bir mÜjdE
VE BEkâr VE mÜCErrET kaLmak isTEYEN GENÇ
kıZLara Bir ihTar.
Hadis-i şerifte
(1)
p
õp
FÉn
én
©r
dG p
øj/
óp
H r
ºo
µ
`r
«n
?n
Y
gösteriyor ki
ahirzamanda kuvvetli iman, ihtiyar kadınlarda bulunur
ki, “dindar ihtiyar kadınların dinine tâbi olunuz” diye ha-
dis-i şerif ferman etmiş. Hem risale-i nur’un dört esa-
sından bir esası şefkattir. Ve kadınlar şefkat kahramanı
adalet:
her hak sahibine hakkının
tam ve eksiksiz verilmesi, hakka-
niyet, âdillik.
adalet-i ilâhîye:
Allah’ın adaleti,
İlâhî adalet.
ahir zaman:
dünyanın son zamanı
ve son devresi, dünya hayatının
kıyamete yakın son devresi.
bekâr:
hiç evlenmemiş.
dâhil:
içinde, içeri girmiş.
dindar:
dinin emirlerini yerine ge-
tiren.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
ehemmiyetli:
önemli.
erkân:
ileri gelenler.
ferman:
emretmek, buyurmak.
hadis-i şerif:
Peygamberimizden
aktarılan sözlerin genel adı.
himayet:
koruma, esirgeme.
ihtar:
dikkat çekme, hatırlatma,
uyarı.
ihtiyar:
yaşlı.
iman:
inanç, itikat.
inayet-i ilahiye:
Allah’ın yar-
dımı.
istibdat-ı mutlak:
hiç bir hak
ve hürriyeti tanımayan tam
baskı, tam diktatörlük.
kâfi:
yeterli.
mahrem:
herkesçe bilinme-
mesi gereken, gizli.
medresetüzzehra:
Bediüzza-
man’ın doğuda (Van) yapılma-
sını idarecilere teklif ettiği, fen
ilimleriyle din ilimlerinin bir-
likte okutulmasını düşündüğü
üniversite.
mücerret:
tecrit edilmiş, yal-
nız, tek.
nevi:
çeşit.
Nur:
Risale-i Nur.
rabian:
dördüncü olarak.
risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin eser-
lerinin adı.
selâm:
barış, rahatlık, selamet
ve esenlik dileme.
şefkat:
karşılıksız sevgi bes-
leme, içten ve karşılıksız mer-
hamet.
tâbi:
uymak, bağlanmak.
taziye:
baş sağlığı dileme, ya-
kını ölen kimseyi teselli etme.
umum:
bütün.
vefat:
ölüm.
1.
Bâkî olan ancak Allah’tır.
2.
Keşfü’l-Hafâ, 2: 70.
| 566 | Emirdağ Lâhikası – ıı
