Benim Ankara’da bir vekilim Mustafa sungur
17.11.950 tarihli çektiği telgrafta “Umum risalenin bize
iadesine karar verilmiş” diye müjde verdi ve âdil Adliye
Vekili üç defa beraet verdiği ve şimdi de sungur’un mek-
tubuna göre, hem iadesine emir verildiğini ve şimdi tele-
fonla yine haber vereceğim söyledikleri hâlde, bu on altı
seneden beri aleyhimizde olan iftiralar ve jurnaller, hem
eskişehir, hem denizli Mahkemesinden bütün dosyaları
Afyon Mahkemesi manasız toplamak ve af kanununun
çıkmasıyla ve mahkemelerin beraat vermesiyle o müba-
rek eserleri o dosyalar içerisine karıştırarak çürütmek için
mahzene atmak ve üç seneden beri bizi aldatan bazı eş-
hasa nurların işlerini bırakmamak lâzım geliyor.
Başbakan ve Adliye Bakanına, bu gayet mühim mese-
leyi nazar-ı dikkatlerine arz ediyoruz.
(HaşİYe)
SaidNursî
ì®í
Emirdağ Lâhikası – ıı | 557 |
HaşİYe:
AcipBirHâdise:
Adalet ve dinden hariç zalimane nümuneler-
den birisi de, üç seneden beri müsadere ettikleri kur'ân'ımızı çok defa
istediğimiz halde vermedikleri ve bin sekiz yüz lâfza-i Celâl altınla yazı-
lı, gözle görünen mu’cize-i kur'âniyeyi gösteren o mübarek kur’ân’ımı-
zı bize vermediler. Şimdi avukat diyor ki: "Bir istida diyanet reisine ya-
zınız ki, iade edilsin."
Bunun gibi yüzler nümuneler var ki, sırf bir garazla ve ecnebî parma-
ğıyla aleyhimize işler dönüyor. Bizi ve âlem-i İslâm’ı pek sevindiren de-
mokratlar dikkat etsinler. nurları ve nurcuları bu işkencelerden kurtar-
sınlar.
NurTalebelerinamına
SaidNursî
âdil:
adaletli olan, doğruluk
gösteren.
aleyh:
karşı, karşıt.
arz:
sunma.
beraat:
temize çıkma; bir da-
vanın neticesinde suçsuz ol-
duğu anlaşılma.
eşhas:
şahıslar, kimseler.
gayet:
son derece.
haber:
bilgi.
haşiye:
dipnot.
iade:
geri verme.
iftira:
aslı olmadan birine suç
yükleme, olmayan bir suçu
başkasına yükleme.
jurnal:
ihbar, şikayet.
mahzen:
bodrum.
mesele:
konu.
mübarek:
hayırlı, mutlu, kutlu,
uğurlu.
mühim:
önemli, ehemmiyetli.
nazar-ı dikkat:
dikkatli
bakma, dikkatli bakış.
risale:
Risâle-i Nur Külliyatını
meydana getiren kitaplardaki
her bir bağımsız bölüm.
umum:
bütün.
vekil:
başkasının yerine ve
adına hareket eden, konuşan.