kuvvetiyle nura hizmet etmek ona lâzım iken etmediği
için, onun bedeline bütün kuvvetiyle Arabcaya tercüme
etsin.
Biri de, Isparta havalisinde nur dairesindeki âlimler da-
hi,
Asa-yıMûsa
’yı, taksim suretinde, herbiri bir kısmını
tercüme etsinler.
ì®í
Œ
2 5 3
œ
Aziz,SıddıkKardeşlerim!
Ev ve l â :
en büyük müjde ve risale-i nur’un tam ser-
bestiyetine bir mukaddeme olarak, çok ziyade beşaretini-
ze sevindik. Isparta adliyesinin üç sene bir menzilde sak-
lamaları, o menzilin kirası olarak o üç yüz lira bedeline,
yeni yazı
Tarihçe-iHayat
’ı bana bırakılan beş yüzden iki-
şer lira fiyat ile o üç yüz liraya o fiyatı mukabil tutarak o
Tarihçe-iHayat
’tan elli tane gönderirsiniz. dört sene ha-
pis çeken mübarek
Asa-yıMusâve
Zülfikar
mecmuaları
benim nazarımda pek fazla kıymettar olduğu için, bana
elli liralık gönderiniz. size şimdi elli lira gönderiyorum.
San i yen:
nazif’e bin bârekâllah, bin maşaallah!
İkinci bir Hüsrev; İnebolu ikinci bir Isparta olduğunu
ispat ediyor.
Tarihçe-iHayat
’ın en mühim meselesi
Medresetüzzehra olması cihetiyle nazif’in bu neşriyatı,
reisicumhurun Medresetüzzehra manasında ve doğu
adliye:
mahkeme, yargılama işle-
riyle uğraşan daire.
âlim:
ilim ile uğraşan, ilim adamı.
aziz:
izzetli, muhterem, saygın.
bârekâllah:
Allah mübarek etsin,
hayırlı ve bereketli olsun.
bedel:
yerine, karşılık olarak.
beşaret:
müjde, müjdelemek.
cihet:
yön, sebep, vesile.
| 548 | Emirdağ Lâhikası – ıı
evvelâ:
öncelikle.
havali:
bölge, etraf, çevre, ci-
var.
ispat:
doğruyu delillerle gös-
terme.
kıymettar:
kıymetli, değerli.
maşaallah:
Allah’ın istediği
gibi, Allah’ın istediği olur anla-
mında hayret ve memnunluk
ifade eden bir ibare.
mecmua:
yayın, dergi, kitap.
medresetüzzehra:
Bediüzza-
man’ın doğuda (Van) yapılma-
sını idarecilere teklif ettiği, fen
ilimleriyle din ilimlerinin bir-
likte okutulmasını düşündüğü
üniversite.
menzil:
ev, oda, yer.
mesele:
konu.
mukabil:
karşılık.
mukaddeme:
başlangıç.
mübarek:
feyizli, bereketli,
kutlu.
mühim:
önemli, ehemmiyetli.
nazar:
huzur, kat.
neşriyat:
yayın, yayınlama işi.
reisicumhur:
cumhurbaşkanı.
saniyen:
ikinci olarak.
serbestiyet:
serbestlik, rahat
ve serbest olma hâli.
sıddık:
çok doğru, dürüst,
hakkı ve hakikati tereddütsüz
kabullenen.
suret:
biçim, şekil, tarz.
taksim:
bölme, paylaştırma.
ziyade:
fazlasıyla.