Emirdağ Lâhikası - page 297

gibi olmaz mı? Yüz otuz risalelerden binler nüshaları ay-
rı ayrı yazılarla üç mahkeme inceden inceye tetkikten
sonra ve onları yazanların mühim bir kısmı benimle be-
raber mahkemede bulunmaları ve zerre kadar medar-ı
mesuliyet olmadığı hâlde, “kim ona yazıyor diye tahkik
ediniz” demek yüzünden bir kanun, bir maslahat var mı?
Bir bîçareyi bu bahaneyle karakola çağırmak, endişe ver-
mek ve bilhassa benim ihbarımla istemek ne lüzumu
var? İşte ben size haber veriyorum: eğer arzu etsem,
binler adam yazılarımı yazacaklar; hem her tarafta millet
ve vatan menfaatine yazıyorlar.
İkinc i s i :
İnsaniyet namına sizden isterim ki, tâ bay-
rama kadar benim yüzümü dünyaya çevirmeyiniz. Ben
sizi düşünmediğim gibi, siz dahi beni unutunuz. Bu mü-
barek aylarda benim gibi dünyadan küsmüş bir bîçareyi
ahiret zararına gayet ehemmiyetsiz dünya işleriyle meş-
gul etmeye mecbur etmeyiniz.
ì®í
Œ
117
œ
Bu manidar yeni zelzeleyi merak ettim. kalben dedim:
eğer sair yerlerde bu şiddetle olmuşsa, her hâlde nur
Şakirtlerine dahi yine bir tecavüz var. Yoksa benim
yalnız mektubumla alâkadardır, diye sordum. dediler:
Yalnız Ankara hafif, Afyon ve eskişehir ve bu
emirdağ’ında ve en şiddetlisi bu kasabada olmuş. Fakat
Emirdağ Lâhikası – ı | 297 |
başkasının hakkına dokunma.
tetkik:
dikkatle araştırma, ince-
leme.
zelzele:
yer sarsıntısı, deprem.
zerre:
pek ufak parça.
ahiret:
öbür dünya, ikinci ha-
yat.
alâkadar:
ilgili, ilişki.
bahane:
asıl sebebi gizlemek
için ileri sürülen uydurma se-
bep.
bîçare:
çaresiz, zavallı.
bilhassa:
özellikle.
ehemmiyetsiz:
önemsiz.
endişe:
kaygı.
gayet:
son derece.
ihbar:
haber verme, bildirme.
insaniyet:
insanlık, insanlık
mahiyeti.
kalben:
kalp ile, kalpten.
manidar:
nükteli, ince manalı.
maslahat:
fayda, maksat.
medar-ı mes’uliyet:
sorumlu-
luk sebebi.
menfaat:
fayda.
mübarek:
feyizli, bereketli,
kutlu.
mühim:
önemli, ehemmiyetli.
nam:
ad, yerine.
Nur:
Risale-i Nur.
nüsha:
birbirinin aynı olan ya-
zılı metinlerden her biri.
risale:
belli bir konuda yazıl-
mış küçük kitap, broşür.
sair:
diğer, başka, öteki.
şakirt:
talebe, öğrenci.
tahkik:
inceleme, araştırma.
tecavüz:
saldırma, sataşma,
1...,287,288,289,290,291,292,293,294,295,296 298,299,300,301,302,303,304,305,306,307,...1032
Powered by FlippingBook