Küfür ve ehl-i sefahat ne kadar fazla hücumlarını arttırıp; küfürlerini ve sefahatlarını kussa da ümitsizlik, yeis yok.
Aşkla, şevkle iman, Kur’an, İslamiyet hizmetlerine devam! Ehli imanın, ehli hizmetin gayretleri ve ümitleri; ehli dalaletin, ehli İlhad’ın, Allah (cc) karşısında yoldan çıkmışların hücumları ve tahribatları karşısında çok daha fazla artmalı ve ümitvar olunmalıdır.
Farz namazların ve diğer farz ibadetlerin çok daha fazla dikkatle yerine getirilmesi, sünneti saniyeye harfi harfine ve yerli yerinde itina ile uyulması inşallah bizlerin üzerine inayeti ilahiye ve rahmeti ilahiyeyi celbedecekdir.
Rabbimizin emirlerini yerine getirmekdeki gayret, dikkat ve ümitlerimiz bizlere bu ahirzaman denilen cehennemi ahval içerisinde cennet misal kapı ve pencereleri açacaktır inşallah.
Önemli olan ihlastır. Sadece ve sadece, sırf Allah rızası için Allah’ın emrettiği kulluğa muvaffak olabilmek noktasından bir gayret ve çalışma içerisinde olabilmektir.
Zaten Allah’ın havl ve kuvvetine güvenen ve bunları arkasına alabilen müminler hiçbir şeyden korkmazlar, hiçbir şeyden çekinmezler, acze ve zaafa düşmezler. Daima kendilerini omuzlarındaki ilahi kuvvet ve kudretten dolayı güçlü hissederler ve hiçbir zaman yeisin/ümitsizliğin girdabına kapılmazlar.
Bu dünyada karşılığı ve mükafatı hiç yokmuş gibi görünen vazifeler, kulluğun yerine getirilmesi müminlere ancak ve ancak huzur, saadet ve zevk verir.
Öyle ya ahiretin lezzetlerine ve imkanlarına bu dünyada kavuşulmayacak . İmtihan ve mizandan sonra her şey apaçık aşikar olduğunda herkesin hak ettiği kucaklarında olacaktır.
Cenab-ı Hak’tan niyazımız odur ki amel defterleri sağ taraftan verilen nasipli kullarından eylesin bizleri inşallah.