Önceden kudsi kaynakların haber verdiği ahirzaman ve ahirzamanda olacak, meydana gelecek hadiseler, belirli işaretler ve yaşananlardan dolayı içinde bulunduğumuz zamanı gösteriyor.
Bu ahirzamanın en büyük özelliği ise küfrünün, dalaletinin, sefahatinin çok şiddetli ve tehlikeli olmasıdır.
Dinin ve dini emirlerin yaşanmasının fevkalade zorluğu söz konusudur.
Her türlü imanı, Kur’an‘ı, İslami meselelerin tebliğinin, anlatılmasın, izahının ve ispatının zor olmasıdır.
Bu ahirzaman küfrün büyüklüğü ve çeşitliliği hiçbir zaman inananlara bu kadar şiddetli bir şekilde muhatap olmamıştır
Ahirzamanın ahvali, şartları ve küfrünün hücumları böyle olunca; ehl-i iman, Kur’an ve İslam cephesinde bu şiddetli küfür ve hücumlarına karşı tedbirler alması gerekiyor.
Bu ahirzaman küfürüne karşı en büyük tedbir; Kur’an‘ın okunması ve anlaşılmasıdır. Kur’an tefsirlerinde geçen tedbir ve müdafaatın hayata geçirilmesidir.
Kur’an’da ve tefsirlerinde zikredilen ve öğrenilmesi arzu edilen tedbirler, malumatlar illaki ısrarla ve dikkatle okuyarak elde edilebilmelidir.
Dünyevi işlerde ekseriyetle haller birbirleriyle kıyaslanarak yapıldığına nazaran; ahiretin işlerinin anlaşılabilmesi ve yapılabilmesi için dünyanın ve ahiretin işleri de verilen malumat ve yaşanan tecrübelere göre kıyaslanmalıdır ve öyle hayatın içerisinde yaşanmaya, hayata geçirilmeye çalışılmalıdır.
Dünya hayatı ve ahiret hayatı kıyaslanırken en birinci zikredilecek husus dünyanın faniliği, ahiretin bakiliğidir. Birisi geçici, diğeri ebedidir. Bu kıyasın üzerine başka hiçbir kıyas önemli olamaz zaten..
O zaman bakiye, ebediye kuvvet verip, sahip çıkmaya, yaşamaya bakmak lazım. Fani, geçici dünyaya fazla ehemmiyet verip, bağlanmamak lazım.