Yaz mevsiminin ortalarına doğru ilerliyoruz. Yaz mevsiminde insanı ve insanın nefsini meşgul edecek cazibedar çok şey bulunuyor.
Evet nimetler çok ve bol. Diğer mevsimlere göre külfetler az. Buna rağmen gaflet perdesi kalın, dünyevi arzu ve istekler ziyade. Gezmek, tozmak, boş vakit geçirmek, eğlenmek ise diğer vakitlere nazaran daha fazla.
Dünyanın ağır basan bu istek ve arzuları karşısında dengeyi bulmak, muvazeneyi temin etmek adına ahiretin işlerini unutmamak, aksatmamak ve eksik bırakmamak lazım geliyor.
Gaflet basıp dünyaya dalanlar, ahiret adına muhakkak ki zararda, ziyandadırlar. Böyle hallere düşmemenin çaresi ise elden geldiği kadar, gayret göstererek Kur’an okumak, Risale-i Nur okumak, ahirete dair işlerle uğraşmak gerekiyor
Genel olarak iman zafiyeti olanlara gaflet çöker, ahiret adına nefes aldırmaz. İmanı kuvvetli olan, imanın gereğini yapar hem dünyada hem de ahirette kendisine rahat nefes aldıracak amellerle uğraşır.
Bu konularda en mühim bir meselede; bu zamanın cemaat şeklinde gelen küfrüne, sefahatine, dalaletine, ihmal ve noksanlıklarına, kuvvetine karşı inşallah cemaat ruhuyla mukabelede bulunmanın gereğidir.
Cemaat ruhu bu zamanın en kuvvetli gücü ve dayanılacak en büyük isnat noktasıdır. Böyle bir dayanışma ve beraber olma gücüne uzak kalmamak ve bunu kullanma noktalarından hareket etmek gerekir.
Kuvvetli bir imanı tahkiki kuvvetine ve İMANINA sahip olan bir ehli iman ise daima diğer bir müminle beraber hareket etmeye ve bir bir iken binlerle bir olmaya mahkumdur.
Bir, beraber, ittihad halinde hareket eğer müminlerin imanından geliyorsa inşallah bu beraberlik; binler kuvvetinde meyve verir ve selametle müminleri hem dünyada, hem de ahirette saadete huzura, muvaffakiyete kavuşturur.