Helâlleşme; hak yeme, haksızlık yapma sonucu muhatabından af dilemedir. Bir nedamet göstergesidir.
Geçen hafta siyasi gündeme düştü. Eğer, samimi duygular ile girişecekse; şık, güzel ve erdemli bir yaklaşım olur.
Resmî ideoloji, tüm beşeri sistemler gibi zaman zaman kendi vatandaşına haksızlık yaptı. Kronik bir septom gibi kendi gibi düşünenler ile düşünmeyenleri ayrı muameleye tuttu.
“Bu bizden, bu değil” ne kadar bencilce bir yaklaşım! Kökeninde faşist duygular barındırır. Resmi ideolojinin mensupları, din, mezhep, ırk, dil üzerinden yaptığı ayrımcılığı gözden geçirmesi, hataların tekrarlanmaması açısından önemli bir adım olur.
O nedenle bu çıkışı önemsiyor ve takipçisi olduğumu deklere ediyorum.
Benzer helâlleşme, toplumun diğer katmanlarında olmalı. Meselâ konuşmasında mangalda kül bırakmayan çevrenin, Hâk derken, aleni haksızlık yapması da bir tutarsızlıktır. Haksızlık yaptıklarıyla helâlleşebilmelidir. Kendilerine yakın olanları ihya edip, farklı düşününleri dışladıkları için helâlleşmelidir. Kifayetsiz mühterisleri insanların başına sardıkları için helâlleşmelidir. Temel hâk ve hürriyetlerde yapılan kısıtlama için helâlleşmek gerekmez mi?
“Vatan, millet, Sakarya” diyenlerin mafyatik yöntemlerle millete ait olanlara çökmesi bir helâlleşme gerektirmez mi? Yapılan haksızlıklara sırf ikbâl kaygısıyla kayıtsız kalanlar, görmezden gelenler helâlleşmelidir. Ya medya mensupları! Vatandaşı aval görüp, algı ile yanıltdığından, habbeyi kubbe yaparak takdim ettiğinden helâlleşmek zorundadır. Yoksulun, yetimin, fakirin, fukaranın, garibin, gurebanın hâklarını ihlâl ile gasp edenler! Sizin yatacak yeriniz var mı? Derdinize yanın. Ne yapıp, ne edip, helâlleşmenin bir yolunu bulun.
Ey enteller, danteller ve liberaller, sanmayın sizi unuttum. “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” denilir. Siz kimliğinizle yapılan haksızlıklara sessiz seyirci kalmadınız mı? Sessizlik de halka bir hiyanet değil midir? Siz nasıl helâlleşmeden kurtulacaksınız?
Uhrevî kaygılarla oluşup, dünyevileşen cemiyetler, cemaatler, sizler de o kadar masum değilsiniz. Haksızlıkta yek diğeriniz ile yarış halindesiniz. Kayıtsız ve itirazsızsınız. Nemelazımcılıkla menfaatinizi koruma derdindesiniz. Başkasının hakkı yenilip, kendinizin yerine ikâme edilmesine itiraz etmediniz. Kemali afiyetle kabul ettiniz. Açılan onulmaz yaralarda, hisseniz büyük. Sizin helâlleşmeniz nasıl olacak, merak ediyorum.
Unutmayalım; beşer zulmeder, kader adalet eder. Başımızdaki musîbetlerin nereden gelebileceğini bir düşünmek gerekir.
Sakın diğer tarafa kalmasın. Allah kul hakkına kapıyı kapatıyor.