Kimseler garip olmasın
Hasret oduna yanmasın
Hocam kimseler duymasın
Şöyle garip bencileyin.
Söyler dilim ağlar gözüm
Gariplere göynür özüm
Meğer ki gökte yıldızım
Şöyle garip bencileyin.
Nice bu dert ile yanam
Ecel ere bir gün ölem
Meğer ki sinimde bulam
Şöyle garip bencileyin.
Bir garip ölmüş diyeler
Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin.
Evet, 1960’lı, 70li yılların Trabzon ve Karadeniz bölgesi Nur kahramanı cennetmekân Müslüm Selçuk abimizin kıymetli 8 evladının en büyüğü olan Güner Selçuk abimizi, yaklaşık 40 gün önce ahirete uğurlamıştık. Onun vefatı beni derinden etkilemiş ve bir yazı kaleme almıştım
(https://www.yeniasya.com.tr/o-sevket-sipahi/trabzon-dan-sessizce-bir-selcuk-daha-goctu_604711).
Şimdi de 03 Şubat 2025 Pazartesi yani aradan 40 gün geçtikten sonra da kardeşlerin en küçüğü Mehmet Selçuk kardeşimiz ahirete uğurlanıyor. Garip bir tecelli ve sır var sanki bu işlerde. Selçuk ailesinde yaprak dökümü devam ediyor. Mehmet Selçuk çok farklı özellikleri olan bir kardeşimiz ve evlâdımızdı.
50’li yaşların ortalarında olarak, o çok geniş Selçuk ailesinin her ferdinin her işine, canla başla koşan, her ferdinin iyi gününde, kederli günlerinde hep yanlarında olan, sanki yangını gördüğünde söndürmeye koşan bir itfaiyeci, hastayı gördüğünde de hastane ve doktora yetiştirmeye çalışan bir ambülans görevlisi gibiydi.
Bütün bu fedakârlıkları ve koşturmaları içinde yakınlarda vefat eden, Güner abisinin vefatı onu çok etkilemiş, zaten 5-6 adet stent takılı olan kalbine çok sıkıntı vermiş, akciğer ve böbreklerinin iflasına kadar kendisine dönüp bakabilmek fırsatını bulamamış ve neticede, o hastane odasına düşerek, geçirdiği 8-10 günlük yoğun bakımdan sonra ruhunu rahmet-i Rahman’a teslim ederek, sevgili babacığına, anneciğine ve abilerine kavuşarak, bu fânî dünyadan, “bir garip Mehmet geçti” diye, bütün sevdiklerini üzüntü ve keder içinde bırakmıştır.
2006-2011 yılları arasında, Yeni Sanayici ve İş Adamları Derneği Genel Başkanlığı’nı yaptığım sürede, her programımıza kendisi ve ailesiyle birlikte Trabzon’dan ve Ordu’dan candan bir katılım yapmış ve o her gelişinde, “Başkanım biz geldik.” diye gelip sarılmasındaki o sevinç ve samimiyeti ise hep gözümün önünde... Hüznüm ve gözyaşlarımla hatırlamama sebep oldu Mehmet kardeşimin bu ölümlü ayrılığını...
“Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer” demiş bir şair. İşte Mehmet kardeşimizle ilgili hayal ve hatıralarımız da böyle kıymetli idi. O sevgili babacığının bıraktığı Kur’ân nurları hizmet ve hatıralarını, hep zihnen, fikren ve de fiilen yaşatmaya çalışmış, ailenin geçmişte candan bir dostu olan Nur kahramanı Av. Bekir Berk’in ismini ise ona hürmeten oğluna vermişti.
Kendisi ile ilgili daha çok anlatacağım hatıralarımız var, ama inşallah gerisini, hep birlikte Cennetü’l-Firdevs’te, dünya ile ilgili hatıralarımızı tahattur edeceğimiz o nurlu sohbetlere bırakalım.
Çok değerli Mehmet Selçuk kardeşimin, bizleri üzüntülere gark eden bu ayrılığı sebebiyle, değerli eşine, evlâtlarına, kardeşlerine, yakınlarına ve geride bıraktığı sevenlerine taziyelerimi sunar, Rabbim’den gani gani rahmet ve mağfiretler ile Cennetü’l-Firdevs’te buluşmak üzere, herkese sabr-ı cemil niyaz ederim.