Günde on sayfa okuyan kendini muhafaza eder, on beş sayfa okuyan şevke gayrete gelir, yirmi sayfa okuyan hizmet eder. 50 sayfa okuyan gazeteye yazı yazabilir.”1
Bu sıralamadan anlaşıldığı gibi bu hizmet-i Kur’âniyenin birinci basamağı kendi imanını kurtarmak, ikinci basamağı şevke gelmek, üçüncü basamağı hizmet etmek, dördüncü basamağı da neşriyattır diyebiliriz. Yani her bir Nur Talebesi okumalarını en az günlük 50 sayfaya çıkartıp gazeteye yazmaya gayret etmelidir. Zübeyir Abi bu sözüyle bizi daha çok okumaya teşvik etmekte yoksa istatistik bir bilgi vermemektedir.
Gazetede yazmak neden hizmet etmekten sonra geliyor ve oraya teşvik ediliyor? Çünkü öncelikle söz uçar yazı kalır. Meselâ geçenlerde rahmetli Şaban Döğen’in bir yazısını okuyan bir arkadaş özel bir derste ondan alıntı yaptı. Dinleyen hepimiz Şaban Döğen’e rahmet dileyip Fatiha gönderdik. O sırada bir kardeş Şaban Döğen maddeten ölmüş manen yaşıyor dedi. Sâdi’nin dediği gibi “Yazmaktan maksat, lisanın söylediklerini bâkîleştirmektir. Çünkü şu fânî dünyada hiçbir şey ebedî değildir.” 2
Yazmanın üstün olmasının diğer bir sebebi konuşmak için önceden çok çalışmaya gerek yokken yazmak için konuyu araştırıp tahkik etmek gerekmektedir. Bu da insanın yazdığı konuyla ilgili gelişmesini ve tahkik ehli olmasını sağlamaktadır.
Yazmayı üstün yapan başka bir sebep ise söz ağızdan çıkarken hiçbir engele takılmazken yazının üzerinden en az iki üç kere yazan tekrar geçer, sonra editörün kontrolüne gelir ve bir nevi meşveretten geçmiş olur.
Hem insan çok kayıtlarla mukayyet olduğundan bedeniyle ve sesiyle çok az bir alana ulaşırken gazete onu zaman ve mekân kayıtlarından kurtarır on binlerce kişiye basılı evrak olarak, yüz binlerce kişiye de elektronik olarak ulaştırır. Bu sayede hayatında hiç görmediği ya da göremeyeceği birisine katkı sağlayabilir.
Hem herkesi derse getirmek mümkün değildir, fakat herkese gazete ulaştırılabilir. Birde bakarsın o kişi derse gelmeye başlamış. Tarihte örnekleri çoktur.
İşte bu sebeplerden okumaları arttırıp yazmaya gayret etmeliyiz
Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle “Şu zamanda bir adamın bir günahı, bir kalmıyor. Bazan büyür, sirayet eder, yüz olur. Bir tek hasene bazan bir kalmıyor. Belki bazan binler dereceye terakki ediyor”3 sırrı yazmakta gizlidir. Onun için Yeni Asya Risale-i Nur’u geniş kitlelere ulaştırabilmiştir. Yeni Asya bu yüzden az kişiyle çok işler yapabilmektedir. Ufku dar olanlar sayının azlığıyla uğraşırken Yeni Asya’nın hizmetleri geniş kitleleri nurlandırmaktadır. Bu yüzden durmak vakti değil, hepimiz el atıp hep birlikte hakkı tutup kaldırmalıyız.
Dipnotlar: 1. http://www.yeniasya.com.tr/roportaj/cemaatin-sahs-i-manevisiyle-harekette-buyuk-fayda-var_365366. 2. Eski Said Dönemi Eserleri, 201, YAN. 3. Eski Said Dönemi Eserleri, 350, YAN.