"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’da cüz, cüz’î, küll, küllî kavramları

M. Fahri UTKAN
06 Nisan 2016, Çarşamba
Risale-i Nur’ da çok sık karşılaşılan kelimelerden olan, cüz, cüz’î, küll, küllî kavramlarını lügat manaları ve Risale-i Nur’daki ilgili kısımları ile biraz mütalâa edelim.

Meselâ; “Bir küll ne şeye muhtaç ise, cüz’ü de o şeye muhtaçtır. Meselâ: Bir şecerenin meydana gelmesi için ne lâzım ise, bir semerenin vücuduna da lâzımdır. Öyle ise, semerenin Hâlıkı, şecerenin de Hâlıkı o oluyor. Hatta arzın ve şecere-i hilkatin de Hâlıkı, o Hâlık olacaktır.” 1

Sözlüklerde cüz; kısım, parça. Cüz’î; az, parçaya ait olan, pek az, ferd, tek maddeden meydana gelmiş, bütüne ait olmayıp özel olan manasıyla yer almaktadır. Küll ise; bütün, bir şeyin tamamı. Küllî; külle ilgili, bütüne ait, umumî, tür, cins anlamlarına gelmektedir. 

Mesnevî-i Nuriye’de bu kavramlarla ilgili olarak şöyle bir açıklamada bulunulmaktadır:

 “Evet cismine verilen hayat sayesinde, geniş duygularınla âlem-i şehadet üzerinde cevelân etmekle filcümle cüz’îyet kaydından kurtulmuşsun. Ve keza, insaniyet itâsıyla bilkuvve “küll” hükmündesin. Ve keza, iman ve İslâmiyet ihsanıyla bilkuvve “küllî” olmuşsun. Ve keza, mârifet ve muhabbetin in’âmıyla muhit bir nur olmuşsun. Binaenaleyh, dünyaya ve cismanî lezâize meyledersen, âciz, zelil bir “cüz’î” olursun. Eğer cihazatını insaniyet-i kübrâ denilen İslâmiyet hesabına sarf edersen, bir “küllî” ve bir “küll” olursun.”2

“Hiçbir şey O’na ağır gelmez. Hiçbir şey daire-i kudretinden hariç olamaz. Kudretine nispeten, zerreler, yıldızlar birdir. Küllî, cüz’î kadar kolaydır. Cüz, küll kadar kıymetlidir. En büyük, en küçük kadar kudretine nispeten rahattır. Küçük, büyük kadar san’atlıdır; belki, san’atça, küçük büyükten daha büyüktür.”3

Cüz-küll ilişkisinde, parça-bütün ilişkisi hakimdir, parça ile bütün arasında bağ zayıftır. Küll, bütündür, cüz ise bütünün bir parçasıdır. Cüz, küllün bütün özelliklerinden sadece bir tanesini üzerinde barındırır. Meselâ; kuş bir küll’dür, yani bütündür, kanat ise bu küll’ün bir parçasıdır. Kuş denilince bütün azalar ve özellikleri akla gelir; ama kanat denildiği zaman, sadece kanat ve kendine mahsus özelliği akla gelir.

Cüz’î-küllî ilişkinde ise; cüzî, küllînin küçültülmüş bir modelidir. Küllîde ne varsa, hepsi cüz’îde de vardır. Cüz’î ile küllî, keyfiyeten aynı, kemiyeten farklıdır. Küllîde azametli ve haşmetli olan meseleler, cüz’îde de aynen; ama küçültülmüş olarak vardır. Cüz’îye bakarak küllî hakkında fikir edinilebilir. Meselâ; serçe cüz’î iken, serçe nev’î küllîdir. Serçe nev’înde ne varsa aynısı bir serçede de vardır. Sadece sayı/kemiyet farkı vardır…   

Yani, “Küllî cüz’îde dahildir; cüz’înin ispatıyla küllî de ispat edilmiş olur.”4

Şerh çalışmalarınızı mail adresimize gönderebilirsiniz.

[email protected]   

 

Okunma Sayısı: 5533
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı