"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bu çılgınlığa artık “Dur” denilmeli

Kâzım GÜLEÇYÜZ
02 Ağustos 2024, Cuma
Filistinlilerin İsrail hunharlığı karşısında bile devam eden ve son olarak Çin’in ev sahipliğindeki görüşmelerle toparlanmaya çalışılan dağınıklığı, diğer irili ufaklı Filistin örgütleri gibi Hamas için de geçerli.

Ve Hamas bünyesindeki gruplardan Kassam Tugaylarının geçen Ekim’de başlattığı Aksa Tufanı saldırılarından 10 ay sonra gelinen nokta her bakımdan dehşet verici. Enkaz altında kalanlar ve diğer bilinmeyenler hariç, çoğu kadın ve çocuk 40 bin Filistinlinin can verdiği, on binlercesinin yaralandığı, ama tedavi de göremediği, nice ailenin perişan olduğu; 600’den fazla cami ile 3 kilisenin, okulların, hastanelerin, evlerin harabeye döndüğü bir yıkım.

Sağ kalanların gayri insanî şartlarda açlık, susuzluk ve hastalıklarla mücadele ederek hayatta kalmaya çalıştığı çok acı bir tablo.

Gazze ve Refah başta olmak üzere Filistin şehirlerinde durum bu iken elindeki İsrailli esirleri pazarlık için kullanarak siyonistlerle “mücadele”sini sürdürdüğünü ve hatta “zafer” kazandığını söyleyen bir Hamas.

İsrail cenahında da on aydır olanca insafsızlığı ile devam ettirilen katliama rağmen hâlâ hedefe ulaşılamadığını ve Hamas’ın gücünün kırılamadığını söyleyenler var gerçi.

Ama Filistinlilerin kayıp hanesine bakıldığında “Bunca yaşanan kayıplara değdi mi, değer miydi?” diye sormamak mümkün mü?

Süreç son olarak, Netanyahu’nun ABD Kongresinde aldığı alkışların cür’etiyle ülkesine dönmesinin ardından Hamas lideri Haniye’ye Tahran’da yapılan suikastla çok daha farklı ve tehlikeli bir aşamaya geldi.

Eşzamanlı olarak, Lübnan Hizbullah’ının İsrail’i hedef alan ve son dönemde arttırdığı roket atışlarına ve özellikle Golan bombardımanına misilleme olarak İsrail’in gerçekleştirdiği Beyrut saldırısı da bu “gerilimi tırmandırma” çılgınlığının yeni bir örneği oldu.

Şimdiye kadar Gazze odaklı olarak yaşanan kanlı gerilimin, bu gelişmelerle Lübnan ve İran’ı, dahası Yemen’i de içine alacak bir bölge savaşına dönüşeceği noktasında dile getirilen endişeler daha da kuvvetlendi.

Çok daha fazla ölüm ve yıkım getirecek bu çılgın gidişata artık “Dur” denilmesi için, bir taraftan Uluslararası Adalet Divanına da meydan okumaya devam eden İsrail’i hizaya getirip, diğer taraftan yaptıklarıyla onun ekmeğine yağ süren radikal örgütleri dizginleyecek topyekûn, kararlı, samimi ve çok güçlü bir barış dayanışmasına ihtiyaç var.

Daha fazla kan ve gözyaşı dökülmemeli.

Okunma Sayısı: 3671
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    3.8.2024 07:47:05

    Resulullaf efendimizin hayatından bihaber,aziz üstadımızın 28 yıl hapislerde eza,cefa ve zehirlenmesine karşılık bizlere verdiği mücadleyi bilmemek ne kadar acı.1972 Olimpiyatlarını hatırlarmısınız muhterem-eler. Hz.Ali RA.Gazada tam kılıcını vuracağı esnada yüzüne tüküren yahudiye kılıcı indirmeyip ne söylediğini hatırlıyor,biliyormusunuz. Muhterem Kazım bey yazısında şu hakiakti ifade ediyor bunu da mı anlamıyorsunuz. AKSA TUFA'nı denen grubun hareketi ile bugüne kadar cani,katil ve terörsitlerin masum,mazlum din kardeşimize yaşattıklarından hiç bir ders almazmısınız. Bakın AKSA TUFA'nı grup o hareketinde asker,ajan,saldırıların emrini veren siyasetçilerimi yoksa yüzlerce sivilin olduğu ve neticenin nasıl olacağını bilmedikleri bir hareketi ve ölümlere normal mi diyorsunuz. Vallahi billahi hak-hukuk-adalet olarak yüce rabbimizin ayetlerindeki emirleri demi yanlış anlıyor-uz.

  • Hilmi Yeni

    2.8.2024 15:29:44

    Hamas(et) ile çözülecek problemimiz yok bizim.. 10 aylık katliama zemin hazırlamak bir şehadetle temizlenemez. Düşman sizin düşmanlığınızdan memnun ise durup düşünmek gerek.. Düşmanın işini kolaylaştıran her hareket müttehemdir..

  • Kerim Soyten

    2.8.2024 11:23:56

    Evet örgütleri vs. derleyip toparlayıp devlet kurallarına göre idare edecek bir sisteme itiyaçları var. Ama bunu sağlayacak müslüman bir liderlik şimdilik yok. İş Çin'e kalmış... Müslümanları birleştirmek Çin'e kalmış. Çin dağılan müslüman grupları birleştiriyor... Hepsi şaka gibi cümleler. Bunların devletleşmesini sağlamak, sadece Filistin için değil, dünya barışı için gerekli görünüyor.

  • Erhan

    2.8.2024 07:45:22

    Filistin, Arakan, Çin, ülkemiz ve tüm yeryüzünde, masum mazlum insanlara zulmeden, kişi, kurum, zihniyet ve yönetimlerin darmadağın olması için, yüce Allah’ımızın, Kahhar sıfatının bir an önce tecelli etmesi en büyük niyazımızdır. Öbür taraftan bu zulümler, sureti haktan görünen, bazı liderlerin, aslında içinin yalan, palavra ve lağım çukurundan ibaret olduğunu bize göstermiştir. Her müslüman ülke, halklarına bir koridor açsa ve israil domuzunun üzerine milyonlarca insanın yürümesini sağlasalardı, bu zulüm şimdiye kadar bitmişti. Yapmadılar zira şeytanyahu koltuklarınızda oturmaya devam etmek istiyorsanız oturun oturduğunuz yerde tehdidi karşısında put kesildiler. Neden mi? Para, makam, mevki, kadın, şatafat, lüks hayat, şahsi çıkar ve menfaatleri için haksız, hukuksuz, adaletsizliklerle yapılan zulümler, gırtlaklarına kadar pisliğe gömülmüşler, bu açıklarınıda israil domuzları iyi biliyor da ondan.

  • Pelin Kurukahveci

    2.8.2024 05:40:59

    Dünyanın gözü önünde oluyor her şey. Batının islamın kalbine sapladığı İsrail devleti Müslüman coğrafyasında Batı'nın ileri karakolluğunu yapıyor. Batıdan durdurmasını beklemiyorum artık. Dua edelim Allah büyük. İsraili kahru perişan eylesin.

  • S.topuz

    2.8.2024 02:18:46

    ..."O gaddar, engizisyonane ve bedeviyane ve vahşiyane bu mezkûr kanun-u esasîye karşı; ayn-ı adalet olan bu semavî ve kudsî وَ لَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ اُخْرٰى nass-ı kat'îsiyle Kur'anın bir kanun-u esasîsi muhabbet ve uhuvvet-i hakikiyeyi temin eden ve bu millet-i İslâmiyeyi ve memleketi büyük tehlikeden kurtaran bu kanun-u esasî ki: Birisinin hatasıyla başkası mes'ul olamaz. Kardeşi de olsa, aşireti ve taifesi de olsa, partisi de olsa o cinayete şerik sayılmaz. Olsa olsa o cinayete bir nevi tarafgirlikle yalnız manevî günahkâr olup âhirette mes'ul olur; dünyada değil. Eğer bu kanun-u esasî çabuk düstur-u esasî yapılmazsa, hayat-ı içtimaiye-i beşeriye, iki harb-i umumînin gösterdiği tahribatın emsaliyle esfel-i safilîn olan o vahşi irticaa düşecek."... Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur Külliyatı, Emirdağ-2 - 82

  • Mustafa Said Kara

    2.8.2024 00:49:23

    Yazının sonunda Hamas için radikal örgüt denemizi kabul etmiyorum abi. Hamas savaşmasa herşey güllük gülistanlık mı Filistin de?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı