Temel Ağabeyimizin annesinin vefatı dolayısıyla taziyede iken, yapılan 20. Mektup ve ‘dördüncü kelime’de geçen ‘manen sevdiğin alâkadar olduğun ve perestiş ettiğin (...) ve ıslâh edemediğin şu kâinat bir Kadir-i Rahimin mülküdür. Mülkü sahibine teslim et, O’na bırak cefasını değil sefasını çek. O hem Hakimdir. Hem Rahimdir, mülkü istediği gibi tasarruf eder çevirir. Dehşet aldığın zaman İbrahim Hakkı gibi Mevlâ görelim neyler neylerse güzel eyler de pencerelerden seyret içeri girme.‘’
Tam da bu vakitlerde İbrahim Er Ağabey emaneti teslim edip kervana katılmaya hazırlanıyordu. Vefat eden Yılmaz Ağabey de bekletmek istemiyordu. Mustafa Sungur Abi gibi Tiflis’e dersane açamadı belki, ama milletin menfaati için elinden geleni yaparak gitti.
Öncesinde de Ankara’da birkaç gün önce ortağı olduğu işyerinin açılışında dostlarıyla sevenleriyle adeta vedalaştı.
Trabzon’da herkesime katkısı olan himmetini gayretini milletin menfaati için kendi işinden zararı dokunmasına karşı önemseyen çalışan, yaptığı  hizmetlerde hiç beklenti içine girmeyen, gittiği yerlerde birleştirici yapıcı olan   bir Er kişiyi gurbetten vatan-ı aslisine Trabzon’dan sevenleri binler duâlarla uğurladı. Ahirete gidenler kervanına katıldı. Bizden de selâm götür İbrahim Abi. Allah mekânını cennet etsin, melekleri refâkatçi etsin. Dost kardeş ve sevenlerine Allah sabırlar ihsan etsin.
Trabzon’da panele iştirak ederek katkı sunan Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Gökçe’nin de aralarında bulunduğu, Siverek’te meydana gelen trafik kazasında vefat eden İsmail Kayan’a Allah’tan rahmet diliyoruz. Ayrıca Düzce’de gazete dağıtımında kaza geçiren kardeşimize de Allah acil şifalar ihsan etsin.
Bu vesile ile kaza, hastalık sıkıntıda olanlara da Allah acil şifalar ihsan edip vefat edenlere de Allah rahmetiyle muamele etsin, mekânları cennet olsun. Geride kalan sevenlerine de sabırlar ihsan etsin.
Binler selâm….