Ömrünü dünya ve ahiret dengesini gözeterek geçirmiş, yaşlı ve hasta olmasına rağmen her halini fırsata çevirmeye çalışan ender bir şahsiyet.
Dar daireden geniş daireye kadar hizmet için dâvâsına inanmış bir gönül insanı. Sözlerimizle kalemimizle Ahmet Düzenli Ağabeyimizi anlatmaktan aciziz.
Sabah namazından sonra yaşlı olmalarına rağmen değişik illerde ikamet eden yakın dostlarıyla telekonferans sistemi ile bir ağ oluşturmuş, her gün bir kişi okumak suretiyle ders yaparlar, bu vesilesiyle hal hatır sorup Nurlarla buluşurlardı. Ahmet Amca yine bir günün sabahında değil, bu kez hasta halde dostlarıyla akşamdan görüşür sesi biraz kısık halde vedalaşır konuşamazsa da dinler.
“Şimdi Bak Allah’ın rahmet eserlerine. Yeryüzünün ölümünün ardından nasıl diriltiyor. Bunu yapan ölüleri de öyle diriltecektir. O her şeye kadirdir.”
Yazın, baharın geldiğinin habercisi kuşlar ağaçların yeşile bürünmesi bazı meyvelerin çiçek açması dirilişin numunelerinin dünyada göründüğü bu aylarda dostlarına sevdiklerine, evlâda diyerek uzun bir yolculuğa çıktı. Hayır ve hasenattan geri durmayarak hayır cihetiyle yaşayacak. Hacı Ahmet Düzenli Amcamız musallada bize ders vermekle kalmayıp; Arsin Çubuklu Köyünde cami inşaatı için toplanan hayırla da, musallada bile hizmet ettiğini gösterdi. Yaşadığı gibi de veda etti.
Rızkının peşine koştuğu gibi, ebedî hayatta lâzım olacak levazimatı tedarik için de koştu. Haktan, hakikatten ayrılmadı. Memleketinden ayrı kalsa da dostlarından, sevdiklerinden kopmadı, hiç ayrı kalmadı. Her zorluğu fırsata çevirdi, hizmete ait işlerde mazeret bahane üretmedi, elinden geldiği kadar katkı sağlamaya çalıştı. Memleketinden ayrı yaşadı, ama memleketini unutmadı. Helâli haramı gözeterek her an kazanma ve kaybetme hassasiyetiyle ömür sermayesini verimli yaşadı. İnşaallah ebedî memlekette de dostlarıyla sevdikleriyle hemhal olur.
Barış ve Emrah Engin kardeşimizin de babası kervana katılanlardan. Cenâb-ı Hak rahmetiyle muamele etsin mekânları cennet olsun.
Salih evlât yetiştirmekle de hayır hasenat cihetiyle yaşadıklarına inananlardanız. Cenâb-ı Hak kabirlerini Cennet bahçelerinden bir bahçe, korktuklarından emin, umduklarına nail ve şefkati ile muamele etsin.
“Birimiz şarkta, birimiz garpta, birimiz cenupta, birimiz şimalde, birimiz ahirette, birimiz dünyada olsak biz yine beraberiz...’’