Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerine Afyon Hapishanesinde yapılan zulüm ve zehirlemeler ile talebelerine karşı gerçekleştirilen çeşitli eziyet ve sıkıntılar Tarihçe-i Hayat eserinde genişçe yer bulmaktadır.
Henüz 22 yaşındayken Volkan Gazetesini çıkarmaya başlayan Nihat Yazar, gazetesinde “Bediüzzaman’ı Zehirlediler” Başlıklı bir yazı kaleme alır. Bu yazı, daha sonra Tarihçe-i Hayat eserine alınmış ve neşredilmiştir.
Nihat Yazar bu yazısında; “Öyle bir an geldi ki bu vakaların cereyan ettiği Afyon Hapishanesi, Allah’a inanmaktan ve Onun emirlerini yerine getirmekten gayrı hiçbir suçu olmayan masum vatandaşlar dolup taştı. Onlara reva görülen zulüm, işkence, şeytanları bile dehşete düşürdü, ayyuka çıktı, vahşet halini aldı. Nasıl Kudüs-ü Şerif Yahudilerin vahşetine ve peygamberlere yapılan zulümlere sahne olmuşsa, Afyon şehri de insan haklarının çiğnenip vatandaş haklarının çarmıha gerildiği ikinci bir şehir oldu” diyerek Kudüs ve Afyon şehrinde yaşanan hukuksuzluklar arasında bir kıyaslama yapmıştır.
Olaylar ve yaşanış şekilleri farklı olsa da zulüm ve onun karşısında zarar gören masumların vaziyeti esas itibari ile aynıdır. Bir tarafta hakkı, hukuku, adaleti vicdanı ve merhameti tanımayanlar, diğer tarafta ise bunların hepsine muhtaç olan ama hakları çeşitli şekillerde gasp edilmiş masum insanlar. Görüldüğü üzere her zulümde bir keyfilik ve suiistimal var. Ben böyle istedim ve istediğimi yaparım anlayışı hâkim.
“Güçlü ve kuvvetliysem aynı zamanda haklıyımdır” yanlış anlayışı nedeniyle zulümler, bir türlü sona ermiyor. Hâlbuki kuvvetli olan haklı değil, haklı olan kuvvetlidir. İnsanlığın bunu anlaması için daha ne kadar yol yürümesi ve tecrübe yaşaması gerekiyor? Artık insanlık için yaşananlardan ibret alma ve bir daha tekrarlanmamasına çalışma zamanı değil mi? Eğer böyle olmaz ise Kudüs’te yıllarca yaşananlara benzer hâdiseler başka yerlerde görülmeye devam edecektir. Olayların şekli, insanlar, mekânlar farklı olsa da zalimlerin ve masumların vaziyeti değişmeyecektir. Yıllar önce Afyon şehrinde, şimdi de Gazze’de zulümlerin olduğu gibi…