"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Samimî tesanüd ve meşveret-i şer’iye sizi muhafaza eder

Risale-i Nur'dan
01 Kasım 2024, Cuma
Bu havalide dahi, belki çok yerlerde sizin faaliyetinizden şevke gelip Risale-i Nur ziyade tevessü ettiğinden, ehl-i dünyayı düşündürüyor, nazar-ı dikkati celb ettiriyor.

Bazı ufak tefek ilişmek de ondan ileri geliyor. İhtiyat her vakit olduğu gibi yine lâzımdır. Hazret-i İmam-ı Ali Radıyallahü Anh iki defa “Sırran tenevveret” [Gizli olarak nurlanır. (Celcelûtiye)] demesi, “Risale-i Nur perde altında tenevvür ve tenvir eder” diye işaret ediyor. Mümkün olduğu kadar geçici rüzgârlara ehemmiyet vermeyiniz, bakmayınız. Zaten mabeyninizde samimî tesanüd ve meşveret-i şer’iye, sizi öyle şeylerden muhafaza eder; içinizdeki şahs-ı manevînin fikrini, o meşveretle bildirir.

Kardeşiniz ve sizinle dünyada, berzahta, ahirette müteşek­kirâne iftihar eden ve edecek, hizmet-i Kur’âniyede arkadaşınız

Said Nursî

Kastamonu Lahikası, s. 135

***

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Birden ruhuma gelmiş bir endişeyi beyan ediyorum.

Ehl-i dalâlet, Risale-i Nur’un elmas kılınçlarına mukabele edemedikleri için şakirdleri içinde, derd-i maişet cihetinden ve bahar mevsimi gafletinden istifade ederek, meşrepler veya hissiyatları muhalefetinden, zayıf damarları bulup şakirdler içindeki tesanüdü sarsmak istediklerini hissettim ve anladım.

Sakın, çok dikkat ediniz; içinize bir mübayenet düşmesin. İnsan hatadan hâlî olamaz fakat tevbe kapısı açıktır. Nefis ve şeytan, sizi kardeşinize karşı itiraza ve haklı olarak tenkide sevk ettiği vakit deyiniz ki: “Biz, değil böyle cüz’î hukukumuzu, belki hayatımızı ve haysiyetimizi ve dünyevî saadetimizi, Risale-i Nur’un en kuvvetli râbıtası olan tesanüde feda etmeye mükellefiz. O bize kazandırdığı netice itibarıyla, dünyaya, enaniyete ait her şeyi feda etmek vazifemizdir” deyip, nefsinizi susturunuz. Medâr-ı niza’ bir mesele varsa, meşveret ediniz. Çok sıkı tutmayınız. Herkes bir meşrepte olmaz. Müsamaha ile birbirine bakmak, şimdi elzemdir.

Umum kardeşlerimize birer birer selâm ederiz.

Kastamonu Lahikası, s. 242

***

Sakın, dikkat ediniz! İhtilâf-ı meşrebinizden ve zaif damarlarınızdan ve derd-i maişet zaruretinizden ehl-i dalâlet istifade edip birbirinizi tenkit ettirmeye meydan vermeyiniz. Meşveret-i şer’iye ile reylerinizi teşettütten muhafaza ediniz. İhlâs Risalesinin düsturlarını her vakit göz önünüzde bulundurunuz. Yoksa az bir ihtilâf, bu vakitte Risale-i Nur’a büyük bir zarar verebilir. 

Kastamonu Lahikası, s. 245

LÛ­GAT­ÇE:

ihtilâf-ı meşreb: ahlâk ve huyların farklılığı, çeşitliliği.

mabeyn: ara.

medâr-ı niza’: çekişme sebebi.

meşveret-i şer’iye: dine, Şeriata uygun olarak yapılan meşveret.

mübayenet: muhalefet, uyuşmazlık, zıtlık.

şakird: talebe.

tenevvür: nurlanma, parlama, aydınlanma.

tenvir: nurlandırma, aydınlatma, ışıklandırma.

tesanüd: dayanışma, birbirine dayanma ve destek olma.

teşettüt: dağınık olma, perişaniyet.

tevessü: genişleme, yayılma.

Okunma Sayısı: 244
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı