"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Her asrın mehdîleri ve Mehdî-i A’zam

Ali FERŞADOĞLU
01 Kasım 2024, Cuma
Asr-ı Saadetten günümüze bahsedilen Kıyamet alâmetlerinden mehdîler, Mehdî-i A’zam ve Hz. İsa’nın (as) inzali gibi meselelerden bazıları Kur’ân’da açıkça, bazıları “remzen, gizli işaretle”, bir kısmı da Kur’ân’ın ilk, en mükemmel ve en geniş tefsiri olan hadîs-i şeriflerde apaçık yer alır.

Tıpkı hüküm ayetlerinin fıkhı yönleri de hadis, Sünnet-i Seniyye ile şerh, tefsir edilmesi gibi. Ne var ki, kimi sathî baktığından kimi, “Bir kişi yeryüzünü kaplayan dehşetli fesadı nasıl değıtıp adaletle nasıl doldurabilir?” diye aklı alma-dığından mehdîlik meselesine itiraz eder!

Allah’ın (cc) bir sıfatı olan Hâdî, lütfuyla kullarına hidayet eden, kurtuluşa götüren ve doğru yolu gösteren demektir. Mehdîlik de “Hadî” isminin bir tecellisidir ve Allah’ın (cc) kendisini hidayete erdirdiği, yol gösteren ve hidayete vesile olan kimsedir. “Verrasihune fil ilmi/İlimde derinlik sahibi…”1 ayetinde belirtilen “müçtehid, müceddid, mürşid ve mehdîlerdir.”

Mehdî-i A’zam (as) ise, “Kıyâmetin kopmasın-dan önce, yeryüzünü kaplayan zulüm ve fesadın yerine, adâlet ve hakkâniyeti hâkim kılacak derin bir âlim, bir rehber, büyük bir velî ve beklenen halâskâr” demektir. Peygamberimiz de (asm), “Muhakkak ki Allah, bu ümmete her yüz sene başında dinini yenileyen bir müceddid gönderir. Kıyametin kopmasına bir gün bile kalsa, Allah o günü uzatacak, Ehl-i Beyt’imden insanların hidayetine vesile olacak Mehdî’yi gönderecektir.”2 Bediüzzaman da ayet ve hadislerden şu çıkarımları yapar: “Herbir asırda kuvve-i maneviye-i ehl-i imanı muhafaza etmek için, hem dehşetli hadiselerde ye’se düşmemek için, hem âlem-i İslâmiyetin bir silsile-i nuraniyesi olan Âl-i Beyt’ine ehl-i imanı manevî raptetmek için Mehdîyi haber vermiş. Ahirzamanda gelen Mehdî gibi herbir asır, Âl-i Beyt’ten bir nevi mehdî, belki mehdîler bulmuş…”2 “Cenab-ı Hak kemal-i rahmetinden, şeriat-ı İslâmiyenin ebediyetine bir eser-i himayet olarak, her bir   fesad-ı ümmet zamanında bir muslih veya bir müceddid veya bir halife-i zîşan veya bir kutb-u a’zam veya bir mürşid-i ekmel veyahud bir nevi Mehdî hükmünde mübarek zâtları göndermiş; fesadı izale edip, milleti ıslah etmiş; Din-i Ahmedîyi (asm) muhafaza etmiş.”3

İmam-ı A’zam, İmam-ı Şâfiî, İmam-ı Mâlik, İmam-ı Hanbel, İmâm-ı Gazalî, İmam-ı Rabbanî, (r. anhüm) ve sair yüzlerce müçtehid, müceddid; Seyyid Ahmed-üs Sünusî, Seyyid İdris, Seyyid Yahya, Seyyid Abdülkadir-i Geylanî, Seyyid Ebulhasen-i Şazelî, Seyyid Ahmed-i Bedevî ve Şah-ı Nakşibend gibi maneviyat âleminin sultanları, milyonlarca insanın hidayetine vesile olmuş kutb-u azam ve mürşidler asır-larının mehdîleridir…

Dipnotlar:

1-Al-i İmran Suresi: 7.; 2-Ebu Davud, Mehdî 1; Tirmizî, Fiten 52.; 3-Mektubat, Enst./intr., s. 96.; 3-Age., s. 60.

Okunma Sayısı: 288
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı