Kur’ân’da önceki peygamberlerin de namaz ibadetiyle mükellef kılındıkları belirtilir.”2 “Hz. Adem, İdris, İbrahim, İsmail, Musa, Zekeriya, Yahya, Meryem ve Hz. İsa ile Hz. Lokman’dan (as) bahseden kıssalarda ‘secde ve namaz’ ibadetinin emredildiğine”3 dair işaret ve bilgiler vardır. Evet, önceki ümmetlerin namaz-larında da kıyam, rükû ve secde gibi temel rükûnların var olduğu haber verilir. O zaman, namaz da Yahudî ve başka milletlerin de geleneğidir, denilebilir mi?

Yahudîlik’te başka oruçlar da var, ama, en çok bilineni Kefaret Günü anlamına gelen Yom Kippur’da tutulur. Hıristiyan rahibeler de ve halk da türban, başörtüsü, takıyor, halen çarşaf da giyiniyor. Yahudîlikte erkekler sünnet olur. Musevîlikteki 10 Emir, İslâmın ahlâklarındandır. Keza, domuz eti haramdır, vs.

Bunlar da “Yahudî ve Hıristiyanlık geleneğidir!” diyebilir misiniz?

“Başörtüsü Yahudî geleneğidir” ve benzeri iddialar “felsefenin ruhsuz meseleleriyle zihni darlaşan ve aklı gözüne inen”, İslâm’ın Hz. Adem (as) ile başlayıp Hz. Muhammed’de (asm) tekamül ederek, insanlığa maddî-mânevî ve mu’cize ile teknolojik meselelere de kaynaklık ettiğini anlamıyor veya bilmiyor! Halbuki, doğru, iyi, güzel, hakikî ahlâkın kaynağı peygamberlik müessesesi ve semavî kitaplardır. Şu halde ahlâk, ilk insan, ilk peygamber Hz. Adem (as) ile başlamış ve son peygamber Hz. Muhammed (asm) ile kemâline/ olgunluğuna ulaşmış. Hukuk, mimarî, sanat, müzik, hattâ tekniğin kaynağı din olduğu gibi; ahlâkın da kaynağı dindir. Öyle ise ahlâkın kaynağı İlâhîdir.

Demek ki, Kur’ân’la barışık felsefe ile değil de, “Herşeyi çirkin, korkunç gösteren siyah bir gözlük”4 olan felsefe ile bakan böyle saçma-sapan iddialarda bulunur. 

Dipnotlar:

1-AÜ Felsefe Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Şahin Filiz, org.tr/tr/download/article-file/210962.; 2-Bakara, 2/83; Yunus, 10/87; Hûd, 11/87; İbrahim, 14/37, 40; Meryem, 19/30-31, 54-55; Tâhâ, 20/14; Enbiya, 21/72-73; Lokman, 31/17.; 3-org.tr/tr/download/article-file/590949.; 4-Şualar, Enst./intr, s. 649.