Kusursuz bir makine intizamında yaratılan insan vücudu, hilkât şeceresinin en harika meyvesi ve ism-i Kayyum’un en mükemmel aynasıdır.
Harika sistemler manzumesi olarak, varlık âleminde, İlâhî yardım ve desteklerle hayatına, takdir edilen süre içinde devam ederken, bütün mahlûkatın ortak kaderi olan yıpranma ve yaşlanma gerçeği ile karşılaşır. Yalnız insanlar değil, bütün diğer canlılar, hatta cansız olan madenler bile, metal yaşlanması denilen bir kanunla yaşlanır ve takdir edilen ömürlerini tamamlarlar. Yaşlılık; İnsanın fizik, zekâ gücü ve gençlik enerjisini kaybettiği dönemidir. Bu dönemi huzurlu ve daha az problem yaşayabilme yollarını gözden geçireceğiz. Sağlıklı yaşlanmanın ön şartı, kişinin vücuduna ve sağlığına değer vermesidir. Bununla beraber unutulmamalıdır ki, insanlar yaşlandıkça fizyolojik ve psikolojik bir takım değişikliklere uğrayan organizmaları, cildin buruşmaya başlaması, özellikle ellerin üzerine kanın renkli maddesi sızarak, kahverengi lekeler meydana gelmesi, saçların ağarması gibi uyarıcı sinyallerle ikaz edilir:
DİKKATLİ OL KESKİN VİRAJ!
Yaşın biraz daha ilerlemesiyle, organların yıpranması sonucu görülen fonksiyon bozuklukları ve gittikçe artan güçsüzlük, yaşlılık tablosunu ortaya çıkarır. Bir insan yaşlandıkça zayıflayan bağışıklık sisteminin ortaya çıkardığı, direnç kaybıyla meydana gelen ve vücutta tahribatlar yapan hastalıklar ile organizmanın sindiremediği toksik (zehirli) maddelerin birikimi sonucu ortaya çıkan metabolizma bozuklukları yaşlanmayı ve yıkımı hızlandırır. Vücudun yaşlanma hızı, yaşanan hayat tarzına göre gerçekleşir. Bunları savunma mekanizmalarının fonksiyon bozuklukları ve çeşitli faaliyetler sonucu devamlı harcanan güçlerin, yeniden toparlanabilmesi için gerekli enerjinin üretilemeyişidir. Biyolojik olarak yaşlanmayı hızlandıran olayın, hücre içinde işe yaramayan ve parçalanıp atılamayan metabolizma atığı maddelerin birikmesiyle meydana geldiği görüşü de öne sürülmektedir. Bir başka görüşe göre de çevre şartlarının kötü olması halinde, burada yaşayan insanların hücre durumunda bazı olumsuz değişiklikler yaparak, erken yaşlılık durumunu meydana getirir. Çünkü hijyen kurallarına aykırı olan çevre şartları, hücrelerin genlerini etkileyerek, faaliyetlerini tahrip etmektedir.
Erken yaşlılık ve vücut yıpranmasının daha birçok sebebi olmakla birlikte, unutulmaması gerekenler GDO’lu (genetiği ile oynanmış gıdalar), akla hayale gelmeyen (E) emülgatör katkı maddeleri ile insan organizmasının tanımadığı yabancı, yapma gıdaların yaptığı yıkımlar önemli rol oynar. Ayrıca insanların hareketsiz bir hayat yaşamaları, cemiyet hayatından uzaklaşarak, kendilerini dar bir çerçeveye kayıtlamaları ile beyin ve fikir hareketlerine ilgisiz yaşamaları da yaşlanmayı hızlandıran sebeplerdendir. Yaşlanmayı engellemek (anti aging) mümkün olmadığından, ancak vücudumuza vereceğimiz desteklerle, yaşlanmanın süre ve hızını yavaşlatabilmek için savunma metotlarını gözden geçirmeye çalışacağız.
“Öncelikle belirtelim ki, yavaş ve sağlıklı yaşlanmaya karar verilince atılacak ilk adım, güvenilir bilgi kaynaklarına ulaşıp, bu konuda bilgilerimizi arttırmamız olmalıdır. Ondan sonra beslenme şekillerini belirleyip, metabolizmayı yoran gıdalardan uzaklaşıp, destekleyici ve fıtrî olanları araştırıp, temin etme yoluna başvurmalıyız. Bu yol zahmetli ise de, sağlayacağı faydalar yönüyle değerlidir. Yaşadığımız günlük hayatta “sağlık dünyasındaki insanoğlunun lehine gelişmelere rağmen, hayat şartlarının gün geçtikçe zorlaşması, bizi plazalara hapseden çalışma şartları, giderek tabiîliğinden uzaklaşan ve hormonlarla desteklenen besinler, hep aleyhimize çalışıyor. Böylelikle, Allah’ın (cc) bize bahşettiği vücut nimetini hor kullanıyor ve ömrümüzü kısaltıyoruz.”1 Yani bunlardan dolayı kalitesiz bir hayat tarzında, sağlıksız yaşıyoruz. Bu arada önemli bir detayı da belirtmemiz gerekmektedir. Her organizma aynı hızla yaşlanmıyor. “İnsanların nüfus cüzdanlarındaki doğum tarihleri, gerçek yaşlarını göstermiyor. Biz o yaşa kronolojik yaş diyoruz. Gerçek yaş biyolojik yaştır. Bir de psikolojik yaşınız var, yani kendimizi kaç yaşında hissettiğimiz. Çünkü kendini genç hisseden insanlar, genç davranan insanlar, genç giyinen insanların genç kalma şansı daha yüksek. Tabiî ki yaşlanacağız, yaşlanmaktan korkmayın, ihtiyarlamaktan korkun. Hepimiz yaşlanacağız, ama bilgece yaşlanacağız, zarifçe yaşlanacağız.” 2
Yaşlanma merdiveninde basamakları, direnci güçlü, sağlıklı, huzurlu bir bedenle çıkabilmek için, en önemli bir destek de, akciğerler vasıtasıyla, kanın bol oksijenli havayla temizlenmesidir. Bunun yanında hücrelerin, serbest radikallerin tahrip edici etkilerinden, antioksidan maddelerin tamir ve bakım faaliyetiyle korunması, sağlıklı yaşlanmayı sağlayan organizmamızın, fıtrî savunma sisteminin muntazam faaliyetiyle desteklenmesi, sağlıklı hayatın devamına hizmetkâr kılınmıştır.
SAĞLICAKLA KALIN
Kaynaklar:
1) Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU, Hayatı Uzatmanın Sırları, s. 30 Hayykitap 2013. 2) A.g.e. s. 31.