Pankreasın ikinci vazifesi, asinüs hücre topluluklarının arasına yayılmış olan ve her biri 3000 civarında hücreden yapılmış olan LANGERHANS adacıkları olarak da bilinen hücre grupları kendi içinde alfa, beta gibi tiplere ayrılır. Her bir adacıktaki hücrelerin %80’ini teşkil eden özel beta hücreleri salgıladığı İNSÜLİN hormonu vasıtasıyla, kandaki şeker (glikoz) seviyesi ayarlanır. İnsülin, kandaki şekeri alıp kullanmaları için vücut hücrelerini uyarmaya sebep olur.
Bu kısa bilgiler çerçevesinde pankreas konuşturulabilse, diyecektir ki, “Aslında bu evrim teorisini aşırı şekilde abartıp her şeyin tesadüfen, kendi kendine ortaya çıktığını veya tabiatın yaptığını söyleyenlere hayret ediyorum. Bu insanlar, küçücük vücudumdaki anatomik ve histolojik hususiyetlerdeki incelikleri ve ne kadar müthiş bir ilimle yaratıldığımı bir görebilseler, secdeye kapanırlardı, ama heyhat! Bakıyorlar, ama göremiyorlar. Işık mikroskopları ve biyokimyevî maddeleri kullanarak, yüzlerce laboratuvarda yıllardır beni incelemekte yarışıyorlar, sonra da beni yaratanı inkâr edebiliyorlar.” (1)
YİRMİ ÜÇÜNCÜ PENCERE
Organizmanın hayatî fonksiyonlarını sürdürebilmesinde en önemli vazifeler ENDOKRİN SİSTEMİ denilen iç salgı bezlerinin kendi aralarında kurulan İlâhî koordinasyon hizmetleriyle sürdürülür. Hayatın sağlıklı bir şekilde devam ettirilebilmesi için gereken hormonların üretimi bu sistemde sağlanır. Bu hormonların kimyasal yapıları ve sentezlenmeleri sonucunda “Vücudun organ, doku ve hücrelerinin çoklu etkileri farklı türdeki kimyasal mesajcı sistemler tarafından, koordine edilir. Hormonlar NÖRAL (sinirsel) uyarıya cevaben salgılanır. Birçok reaksiyonu başlattıkları hücrelere, sinir sistemindekiler dahil olmak üzere, dolaşım sistemi tarafından taşınırlar. Bilinen bütün hormonlar, çok sıkı kontrol edilir.” (2)
Endokrin sistemini oluşturan salgı bezleri, tam anlamıyla bir ekip çalışması programlamasında fonksiyonlarını, akılları hayran bırakan bir mükemmeliyette sürdürmektedir. Bu mucizevî ekibin orkestra şefi ise, HİPOFİZ bezidir. Sağlığı devam eden bu topluluğun uyum ve istişareleri sonucunda “Değişen çevre şartlarına uygun cevaplar verilerek, iç ortamın dinamik bir denge içinde sabit tutulmaya çalışılır. İç ortamın sabit tutulması olarak da tanımlayabileceğimiz HOMEOSTAZİ için, önce dış dünyadaki değişikliklerden haberdar olunması gerekir. Dış dünyanın değişiklikleri hakkında duyu organlarının getirdiği sinyaller, beyin ve sinir sistemi tarafından değerlendirildikten sonra, metabolik süreçlerde uygun cevapların üretilmesi için, ilgili organlara haber verilir ve böylece bozulmak üzere olan hadiseye müdahale edilerek, dengenin korunması sürdürülür. Büyüme, gelişme ve üreme ile alakalı bütün faaliyetler yürütülürken, aynı zamanda iç ortamın değişmez gibi görünen dinamik bir denge üzerinde tutulması da gerekir. İşte bütün bu faaliyetlerin aksamadan yürütülmesi için, kendileri küçük, fakat tesirleri çok büyük ve hayatî olan bu organcıklar vazifelendirilmiştir.” (3)
Endokrin sistemi bezlerinin fonksiyonlarını kısaca gözden geçirmeye çalıştığımızda “Bir nohut büyüklüğünde, bezlerin komutanı olarak vazifelendirilen HİPOFİZ, beynin alt kısmına yerleştirilmiştir. Salgıladığı iki hormonla Yaratıcımız tarafından, diğer iç salgı bezlerinin salgı faaliyetlerini yönlendirecek hususiyette anahtar roller verilmiştir. Ölçülü ve dengeli büyüme hormonunu salgıladığı gibi, önemli hayatî fonksiyonları kontrol eder. TİROİT bezi ise, vücudun genel çalışma performansı ile alakalı olarak, bütün hücrelerin oksijen sarfiyatını, yani metabolizma hızını ayarlar. Bezler arasında birbirini karşılıklı kontrol etme sistemi vardır. Kalsiyum seviyesini ayarlayarak, kemiklerin hayatiyetini ve doğru yapılmasını sağlar. PARATROİD ise, toplam ağırlığı 100-140 mg. olan dört parça hâlinde bulunur. Kalsiyum, Fosfat ve Magnezyum metabolizmasında söz sahibidir. SÜRRENAL (böbreküstü bezi), sinir sisteminin uyarısıyla, bedenin korunması için Adrenalin, Noradrenalin ve Kortizol gibi daha birkaç hayatî hormonun salgılanmasında vazifelidir. Bunlardan başka, insan neslinin devamı için, vesile olan salgı bezleri de, iki cinste ayrı fonksiyonlarda vazifelendirilmiştir.” (4)
SAĞLICAKLA KALIN.
Dipnotlar:
1) İrfan Yılmaz, Age.s.51
2) Guyton-Hall, Age.s.915
3) İrfan Yılmaz, Age.s.226
4) Age.s.235