"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslâmda adalet anlayışı

Fatih Yargı
29 Nisan 2019, Pazartesi
Müslümanın tek dâvâsı vardır o da din-i mübin-i İslâmdır. Yani; insanlara hakkı tavsiye edip kötülükten alıkoymaya çalışmaktır.

Kendisini bağlayan, frenleyen ise Kur’ân ve Sünnettir.

Günümüz Müslümanlarına baktığımızda yukarıdaki açıklama bizi ürkütebilir, korkutabilir ve endişelendirebilir.

Siyaset ve rant için dinî değerlerin nasıl kullanıldığını midemiz bulanarak izlemekteyiz.

El emin olan bir Peygamberin (asm) ümmeti ile günümüz Müslümanları aralarında dağlar kadar fark var.

Peki bu hal doğru müdür?

Hud Sûresi’ndeki “Emir olunduğun gibi dosdoğru ol” âyeti ile doğruluk konusunda peygamber uyarılıyorsa, peygamberlerin amcaları, çocukları, babaları ve eşleri dahi ayrıcalıklı değilse “kızım babana güvenme” deniliyorsa, yanlış olduğu bir gerçektir.

İslâmın özü, Müslümanlığın esası ve Allah’ın kesin emri adalet ve adil olmadır.

Adaletin olmadığı bir yerde dinden söz etmek nerede ise imkânsızdır.

Toplulukları yıkan veya yücelten şey adalettir.

Mülkün temeli olan adalet İslâmın ta kendisidir.

Adalet ve insan hakları kişiye veya siyasî görüşe göre farklılık gösterilirse adalet değil zulümdür.

Hz. Ömer (ra) çok sevdiği dostunu Mısır’a vali tayin etmişti.

Vali İslâmın şiarı olan bir cami inşa eder. Caminin bir kısmı Yahudi kadının arazisine girer. Vali bütün tekliflere rağmen kadını ikna edemez ve camiyi inşa eder.

Ücreti fazlasıyla aldığı halde arazisi üzerinde cami yapıldığı için kadın çok üzgündür. “Kimi kime şikâyet ederim” mantığı ile çaresizdir. Durumdan haberdar olan diğer Müslümanlarda bu durumdan rahatsızdırlar. Halife Hz. Ömer (ra) şikâyet etmesi için kadını ikna ederler.

Çaresiz kadın ümitsiz biçimde Müslümanların tavsiyesine uyar Medine’ye gidip halifenin huzuruna varır ve durumu anlatır. 

Hz. Ömer (ra) ona “ben Noşirevan’dan daha adilim” yazılı bir ferman verip valiye götürmesini söyler.

Yazıyı görünce bunca zahmetin boş olduğu zannına kapılarak daha da ümitsiz olur ve evine kapanır.

Komşularının ısrarı ile mektubu valiye götürür.

Mektubu alan vali rengi sararır ve bulunduğu yere yığılır. Kadın hayretler içinde kalır. Kendine gelen vali kadına “Beni af etmen için ne istersin?” Kadın şaşkındır bir şey demez ve vali “getirdiğin mektup ne manaya geldiğini bilir misin? Kadın “hayır” deyince vali kendisi ile Hz. Ömer’in ticaret için gittikleri Nuşirevan’ın memleketinde başlarına gelen olayı ve adalet için Nuşirevan’ın oğlu ile vezirini idam ettiğini anlatarak “bu mektup benim idam fermanım seni nasıl razı ederim?” diye kadına yalvarır.

Şaşkınlığı daha da artan kadın “dininden olmayan bir Yahudi ve de cami için valisini feda eden bir din elbette hak dinidir” der Müslüman olur ve arsayı camiye bağışlar.

İslâm tarihine baktığımızda bu ve buna benzer olayları fazlasıyla görmek mümkündür.

Ya günümüz?

Maalesef.

Vicdan ile cüzdan söz konusu olduğunda cüzdanı tercih edildiği gerçeğidir.

Dini kullanıp varlıklar elde edenlerden elbette Allah hesap soracaktır.

İslâm günümüze kadar gelmesi ve insanların hidayetine vesile olmasını altında yatan gerçek adaletten taviz vermemesidir.

Korkarım ki İslâmı omuzladıklarını, hizmet ettiklerini ve dâvâları olduklarını söyleyenlerin adaletten uzak durmaları İslâmdan uzaklaşmaya vesile olacak ve bunun vebalı da ahirette çetin olacağıdır.

Adalet: Dostların, yandaşların, gönüldaşların yanında düşmanların da “adil idi” dediğidir.

Selâm ve duâ ile.

Okunma Sayısı: 4648
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı