Bazı büyük şirketler güya ‘müşteri memnuniyeti’ni esas aldıklarını ilan etmiş olsalar da esasta müşterilerini mağdur etmek için yarıştıkları da bir gerçektir. Bu noktada en çok şikayet edilen firmalar ‘cep telefonu operatörleri’ olsa gerek.
Türkiye’de bu hizmeti veren 3 firma var ve bunlar müşterileri mağdur etmek için adeta birbirleriyle yarışıyorlar. Bu firmalardan birinin yaptığı yanlışa kızarak ya da küserek aynı hizmeti veren diğer bir firmadan hizmet almak bir çare olsa da, esasta ‘müşterileri mağdur etmek’te birbirleri aratmıyorlar.
Acaba Türkiye’yi idare edenler, vatandaşın bu hususta çektiği sıkıntıların farkındalar mı? Bir araştırma ya da anket yapıp, müşterilerin mağduriyetlerine çare aramayı düşünürler mi? Mesela, T.C. Ticaret Bakanlığı ya da Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı bu konularla hiç ilgileniyor mu?
Telekominikasyon firmalarının belirledikleri tarifeler, Türkiye ve dünya gerçekleriyle örtüşüyor mu? Yoksa her şeyde olduğu gibi “Serbest piyasa var, isteyen istediği tarifeyi uygular” diyerek milletin mağdur edilmesine seç çıkarılmayacak mı?
Mesela sadece fiyatların, tarifelerin ve faturaların yüksek olması değildir. Çoğu zaman müşteriler, cep telefonu hattı abonelerinden haksız kazanç elde ediliyor. Hemen her gün çoğu müşterinin, cep telefonu kullananların başına gelen ve gelebilecek bir iki misal verelim: Diyelim ki 100 TL’lik bir fatura üzerinden belli miktarda konuşma ve internet kullanımı şartlarına göre anlaşma yaparak abone oldunuz. Bir bakıyorsunuz bir mesaj geliyor ve “Akıllı internet aşım paketi dahilinde, yurt içinde geçerli olan 500 MB kullanım hakkınız, 65.00 TL karşılığında otomatik olarak devreye girmiştir” diyor.
Nasıl olur da müşteri istemeden otomatik olarak internet hakkı tanımlarsınız? Olması gereken nedir? İnternetiniz bittiğinde, istiyorsanız yeni internet paketi alırsınız. Sormadan, müşteri rızasını almadan otomatik olarak paket yüklemek de nedir? ‘Müşteri temsilcisi’ni arayıp “Bu ne hal?” diye soruyorsunuz. “Efendim, paket bittiğinde internetin durması için her ay 35 TL ‘paket aşım freni’ ücreti vermek gerekiyormuş” diyorlar. Ya Hu, dünyada bunun kadar keyfi, bunun kadar yanlış, bunun kadar müşteriyi mağdur eden bir uygulama olabilir mi? Bir firma, bir müşterinin rızası olmadan nasıl böyle bir iş yapabilir? Biten internet hakkının uzamaması için ne hakla ayrıca para istenebilir? Bu hakka, hukuka, adalete, ticarete sığar mı? “Yok, biz böyle karar aldık... İşinize gelirse” diyen bir firmaya idareciler nasıl müsaade eder?
Bakınız, mesele 35 TL meselesi değil. Ki bu da az bir rakam değil. Çünkü 500 MB internet hakkının 35 TL’ye satılması kusura bakmayın ama ticaret değil, keyfi fiyat anlamına gelir. Düşünün ki hem konuşma hem de 5 GB karşılığı mesela 100 TL ödeyen bir cep telefonu kullanıcısı; paket aşımı adı altında isteği dışında faturasına yansıtılan 1 GB bile olmayan (yarım GB internet hakkını) 35 TL’ye kullanacak.
Cep telefonu firmalarını Allah’a havale ederken; vatandaşın karşı karşıya kaldığı mağduriyete çare üretemeyen siyasetçiler ve idarecileri de en üst seviyeden ayıplıyor ve kınıyoruz. Acaba bu firmalar haksız yere milletten toplamda kaç milyon TL topluyorlar? Bu sorunun cevabını da ilgili bakanlıklar versin...