"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İhtilafı bitir, birlik kur

Faruk ÇAKIR
07 Kasım 2024, Perşembe
Müslüman ülkelerin temsilcisi sayılan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 40. Toplantısı, (İstanbul) Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilmiş ve toplantıda önemli konuşmalar yapılmış.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, burada yaptığı konuşmada dolaylı olarak “İslam ülkeleri birliği”nin kurulması icap ettiğini söyleyip şöyle demiş: “İsrail’in Gazze ve Lübnan’a saldırısı ve sergilediği vahşet karşısında, en başta İslam dünyasının, çok daha güçlü bir tepki ortaya koyması gerekmektedir. Birlikte rahmet ve bereket, ayrılıkta azap var. Bizler ayrı düştüğümüz için, rahmeti ve bereketi kaybettik. İslam ülkeleri olarak, birliği, beraberliği, dayanışmayı seferber etmemiz gerekirken, enerjimizi ve kaynaklarımızı, aramızdaki çekişmelerle heba ediyoruz. İşte bakın, 2 büyük dünya savaşıyla harabeye dönen Avrupa, nereden nereye geldi.” (AA, 4 Kasım 2024)

Avrupa’nın kendi aralarında iktisadi birlik kurduğunu, ihtilafları ve savaşları sona erdirdiğini ve hep birlikte zenginleştiğini belirten Hisarcıklıoğlu, “Bu durumu değiştirmenin tek formülü var; bir araya gelmek. Bunun en önemli yolu da ticaret. Çünkü ticaret, en büyük huzur kaynağıdır. Ticaret yapan, ihtilafı konuşmaz, birbirine kötü bakmaz. Bu nedenle önce, ülkelerimiz arasındaki vize ve kotalar gibi ticari engelleri kaldırmalı, birbirimizle ticareti artırmalıyız” değerlendirmesinde bulunmuş. 

İİT Genel Sekreteri İİT Genel Sekreteri Taha da “Biz daha fazla çaba harcamalıyız ki mevcut programlarımız ve projelerimiz ticari alanda hayat bulabilsin. İİT üyelerinin kendi aralarındaki ticaretin yüzde 25 oranına ulaşması için birlikte çalışmaya devam etmemiz gerekiyor” demiş.

Çare ‘bir araya gelmek’ ise, buna mani olan sebepleri ortadan kaldırmak gerekmez mi? İslam ülkeleri arasında ticaretin halen arzu edilen seviyede olmaması büyük bir ihmal ve kayıp değil mi? Hacca gidenlerin gördüğü üzere her sene milyonlarca Müslümanın gittiği Mekke ve Medine pazarlarında ekseriyetle ‘yabancı ülkeler’in ürettiği mallar satılır. Peki, bu büyük bir ihmal değil mi? Tekstil ürünleri üreten bunca İslam ülkesi varken, Mekke’de ya da Medine’de niçin ‘yabancı ülke’de üretilen mallar satılsın?

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun “Ticaret yapan, ihtilafı konuşmaz, birbirine kötü bakmaz” tespiti önemlidir ve mutlaka hayata geçirilmesi icap eder. Hem, ‘rızkın onda dokuzu ticarette’ olduğuna göre İslam ülkeleri arasında daha sıkı ticaret işbirliği kurmak gerekmez mi? Ticaret arttıkça insanlar birbirini daha yakından tanır ve “İslam birliği”ne giden yolun taşları da bu şekilde döşenmiş olur. 

Hatırlanacağı üzere Bediüzzaman, “ihtilaf”ı “üç büyük düşman” arasında (diğerleri: cehalet ve zaruret) saymıştır. Buna karşı da “ittifak”ı tavsiye etmiştir. Madem ticaret de ‘ittifak’ vesile oluyor o halde bu yoldan ilerlemek şarttır vesselam.

Okunma Sayısı: 288
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı