Evet! Yanlışın belgesi 14 şeker fabrikasının satışıdır. Fabrikaların, hem de kâr eden fabrikaların satış kararıdır.
Şeker kullanımının fazlası zarardır. Fakat nişasta bazlı şeker kullanımı daha zararlı. Yani şeker fabrikalarının satış sebebi hiç de milli değil. Çünki bunun sakıncalı önceki benzer fabrika satışlarında gördük. Beş yıl sonra fabrikalar yıkılıp tekrar satıldı. Aynı tehlike şekerde de yaşanacak. Şeker fabrikaları satılacak. Sonra da, beş yıl sonra, kapılarına kilit vurulacak. Şeker üreten çiftçi işsiz kalacak.
Zaten kota uygulaması ile şeker pancarı ekiminde, bu yanlış uygulama başlatılmıştı. Şimdilerde daha da ileri gidiliyor. Şeker üretilmediği için Amerikan ve Fransız tatlandırıcılar ve Nişaşta Bazlı Şeker ülkemizi işgal edecek. Gıdalardaki yüzde oranları şimdiden artırıldı. İleride ne yapılacağı gösteriliyor. Tabii görebilene.
Hastalıklar artıp, obezit çoğalabilir. Kalp ve damar hastalıkları, damar tıkanmaları tavan yapabilir. Verilen kararın doğru olmadığı açık. Fabrikalar kâr etmiyorsa diyelim, kâr eden fabrikalar satılıyor. İyi yönetilmiyorsa, iyi yöneticiler atayalım. Çare üretmeliyiz. Hayvancılık ölmüş veya öldürülmüş. AB ülkelerinden canlı cansız hayvan ithal ederek, et alarak, çiftçimiz yerine onlar zengin edildi. Belçika kadar toprağımız ekilmiyerek, ektirilmiyerek; Afrika’dan toprak, arazi kiralanmaya başlandı. Bir dönem kendi kendine yeten yedi ülkeden biri idik. Şimdilerde dışarıdan saman alır olduk. Bugün Bulgaristan’dan, geçen yıl da Ukranya’dan. Bir tarım ülkesi için veya yöneticiler için yüz kızartıcı bir durum değil mi?
Demirel döneminde kalkınma hızı % 7’nin altına düşmedi. Hatta MC koalisyon hükümetlerinde dahi % 7 korundu. Yani koalisyonlarda hiçbir zaman ülkemiz geriye gitmedi. Demokrasi güçlendi. Kalkındık. Farklı görüşler demokrasi paydasında buluştu. Kendi paramızla boğaz köprüsü yaptık. Günde 10.000 arabanın geçeceği bir yerde 20.000 araba taahhüdünde bulunarak Deli Dumrul gibi Hazineden açığı kapatmaya gidilmedi. Yani köprüyü kullanmayandan para alınmadı.
Bir enteresanlık da eskiden koalisyonlar seçim sonrası kurulurken, şimdilerde seçim öncesi kurulur oldu. Yani anlayacağınız her şeyin çivisi çıktı. Ne diyelim Allah Müslümanların feraset gözünü açsın. Aynı delikten ikinci defa sokulmasını önlesin. Ehlini seçmeyi öğrensin. Doğru yolu, sırat-ı müstakimi bulsun. Amin.