''Terörle mücadele'' ambalajlı siyasî dizaynda terörist başı aracılığıyla terör örgütü üzerinden kotarılan kumpasın “hedefler”i iktidardakilerin açık ikrarıyla su yüzüne çıkıyor.
Bir AKP eski milletvekilinin “uluslararası dolar spekülatörü ve ‘turuncu devrimler’in finansörü Macar Yahudîsi Amerikalı George Soros’un ‘Saray’daki temsilcisi’” dediği Cumhurbaşkanı Başdanışmanı’nın, Bahçeli’nin terörist başı Öcalan’ı “Kürtlerin lideri” görüp “terör örgütü üzerinden “açılım”ı övmesi bunun ifadesi.
Görünen o ki “PKK’nın bir Kürt siyasî hareketi olarak görülmesine yönelik geliştirilmiş bir devlet inisiyatifinin dili olarak anlaşılması gerekiyor” saptırmasıyla terör örgütünün “Kürt siyasî hareketi” olarak görülmesi” çarpıklığı bir “devlet politikası” olarak lanse ediliyor.
Ne var ki iktidardakilerin “iç cephe”de “terör örgütünü tasfiye” paravanında “otoriter rejim”in tahkimiyle idamesi tezgâhıyla kalınmıyor; peşinen akamete uğrayacağı ortada olan “açılım”la “dış cephe”de de “komplolar” kuruluyor; ve bu “oyunlar”a muhalefetin de katılması tuzaklanıyor.
İŞGALCİLERİN TAŞERONUNA “DEVLET” KURDURLUYOR!
Asıl vahamet, küresel emperyallerin BOP’la bölge ülkelerini “federatif sistem” ve “özerklik” perdesinde parçalayıp ufaltan “jeopolitik stratejik tefrika plânı”na Ankara’dakilerin teşne hâle getirilmesi.
Bunun başında bölgede İsrail’e karşı hiçbir güçlü devletin kalmaması kastıyla Irak’tan sonra 2011’den bu yana iç savaş kargaşasıyla ifna ettiği Suriye’nin de bölünmesi hedefiyle ABD’nin PKK’nın Suriye’deki versiyonu PYD’ye (Demokratik Birlik Partisi) Suriye’nin sınırında “koridor devlet” kurdurması geliyor. Pentagon’un 50 bin TIR’la sevkettiği uçaksavardan tanksavara ağır silâhlarla PYD’nin askerî kanadı YPG’nin (Halk Savunma Birlikleri) on binlerce militanını silâhlandırması bundan. (Ömür Çelikdönmez, dikgazete.com,14.11.24)
“Tefrika plânı”na göre Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin 911 kilometrelik sınırında “özyönetimli alt bölgeler”den oluşan kantonlarda PYD/YPG tarafından Ekim 2019’da ilân edilen kontrolündeki defacto özerk yönetim bölgesinde “federasyon” paravanında başta Afrin, Cezire, Rakka, Tabka, Menbiç ile öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri’nin (SGD) merkezinin bulunduğu El Ömer petrol sahasındaki Amerikan askerî üssünün konuşlu olduğu Deyr ez-Zor kentlerini kapsayan -ülkenin yüzde otuzunda- ABD’nin fiilî işgal alanında emperyal işbirlikçilerle “Kuzey Doğu Suriye Özerk Yönetimi”nin dayatmasıyla “Rojova” kurdurulacak; tıpkı Irak’tan koparılan “Kuzey Irak Özerk Bölgesel yönetimi gibi. (a.g.g.)
“AMERİKAN TEFRİKA PLÂNI” UYGULANIYOR
Ancak en fecisi, Ankara ile Washington arasında işgalci ecnebîlerin piyonu yapılacak “Rojava”ya başkan atama müzâkerelerinin yapılması.
1990’da PKK’ya katılarak kendisine “manevî oğlum Cilo” diyen Öcalan’ın Suriye’deki karargâhında görev alan ve “dostu” Trump’un Erdoğan’a “tahkirli mektubu”nda “aptal olma, onunla görüş!” telkinini verdiği terörist elebaşı Mazlum Kobani’nin Ankara’da bazı üst düzey diplomat, güvenlik ve istihbarat yetkilileriyle gizli toplantılarda “Rojova federasyonu”nda görev alacak sekiz isimde mutabık kalındığı” haberlerine hiç bir itirazın gelmemesi.
2012’de Barzanî’nin talebiyle Türkiye’nin istihbarat uzmanlarınca eğitildiği söylenen 25 bin Roj Peşmergesinin “Rojova bölgesi”ne intikalinde uzlaşılırken, Kobani’nin “federasyon ilânı”nda “Türkiye’nin garantörlüğü” sözünü alması.
Özetle, PKK’nın son kanlı TUSAŞ saldırısıyla Bahçeli’nin “Öcalan çağrısı”nı Fransız AFP ajansına yorumlayan SGD komutanı Kobani’nin “Şu anda bizimle Türkler arasında siyasî ve askerî diyaloga başlamak için arabuluculuk yapılıyor” ifşasıyla maksat açığa çıkıyor. (gazeteler, 20.10.24)
Maksat, “Amerikan tefrika projesi”yle Irak’tan koparılan Kuzey Irak özerk bölgesi ile Fırat’ın doğusunda ve batısında işgalci ecnebîlerin iç savaş tefrika fitnesinde “maşa” olarak istimal ettikleri, “vekâlet savaşı”nda taşeron kullandıkları mamulleri ve beslemeleri terör örgütlerinin Suriye’den kopardıkları topraklarda İran’dan Akdeniz’e uzanan hatta Türkiye’nin yanıbaşında “ikinci İsrail” vazifesi gördürülecek “koridor devlet”e zemin oluşturulması.
Neticede, terörist başıyla terör örgütü üzerinden kotarılmak istenen “yeni açılım”ın sözkonusu “dış cephe operasyonu” her hâliyle sırıtıyor…