Altı partinin ortak komisyonlarının bir yıllık yoğun çalışmasıyla hazırlanan, dokuz ana başlık, seksen alt başlık ve 2 bin 500’e yakın maddeden oluşan ve 250 sayfayı bulan “ortak politikalar metni”, seçim kampanyasında “millet ittifakı”nın bir nevi “seçim beyannâmesi”, seçim sonrasında ise “koalisyon protokolü”, “hükûmet programı” ve “güçlendirilmiş parlamenter sistem”e “geçiş sürecinin yol haritası” olarak görülüyor.

İttifak liderlerinin imzasıyla millete taahhüd edilen, geniş iştişâre ve müzâkerelerle varılan “mutbakat”ta, hukuk, adalet ve yargı, kamu yönetimi, yolsuzluklarla mücadele, şeffaflık ve denetim, ekonomi, finans ve istihdam, bilim, Ar-Ge, girişimcilik ve dijital dönüşüm, sektörel politikalar, eğitim ve öğretim, sosyal politikalar, dış politika, savunma, güvenlik, göç ve sığınmacı sorunu, sınırları koruma ve kontrol, savunma sanayii dahil her sahadaki problemlere ortak çözümler sıralanıyor…

HİZMET VE İCRAAT PROGRAMI

“Ekonomi”ye dair önerilerde, istihdamın arttırılması, işsizliğin ilk etapta tekli rakamlara, ardından yüzde beş seviyesinin altına çekilmesi; yoksullukla mücadele, enflasyonun iki yıl içinde tek haneye indirilmesi, kamuda israfla mücadelede araç politikasından kiralama politikasına kadar bütün önlemlerin detaylandırılması yer alıyor.  

Bu kapsamda Cumhurbaşkanı’nın kendisini başkanlığına atadığı, bünyesine alınan gelir getirici kamu iktisadi kurumlarının içinin boşaltılıp genel bütçeden ve denetimden kaçırıldığı Varlık Fonu’nun lağvı, Türkiye’ye yüz milyarları heba ettiren Kur Korumalı Mevduata el atılması, “yap-işlet-devret” paravanında dolar garantili ihalelerle yandaşlara peşkeş çekilen ihale sözleşmelerinin TL’ye çevrilmesi benzeri düzenlemeler kararlaştırılmış.

Siber güvenlikten siyasi ahlâk yasasına, beyin göçünden âfet yönetimine, konut ve barınma krizinden uyuşturucuyla mücadeleye, ülkenin âcil meselelerine etkili projelerle çâreler üretilmiş.

Mesela, 12 Eylül darbesinden kalma YÖK’ün kaldırılıp yerine üniversitelerarası koordinasyonu sağlayan bir kurulun kurulması, mesleki eğitimin verilmesi; siyasetin demokratikleşmesi hususunda siyasi partiler ve seçim yasasının çıkarılması, seçim barajının yüzde üç, Hazine yardımının yüzde bir oy oranına düşürülmesi gibi ıslahatlar hedeflenmiş.

Görünen o ki karalama kampanyasının, “yandaş medya”nın kara propagandasıyla, tahkir ve tezyiflerle muallel manipülatif politik polemiklerin ötesinde hiçbir çabası ve çalışması olmayan “cumhur ittifakı”na karşı “millet ittifakı” çöküşteki ekonomiden yolsuzluklarla mücadeleye, iç güvenlikten dış politikaya, basın özgürlüğünden insan haklarına kadar ciddi emek mahsulü hizmet ve icraat programıyla milletin önüne çıkıyor.

DEMOKRATİK İRÂDE MİLÂDI…

En önemlisi de “güçlendirilmiş parlamenter sistem mutabakatı” ve “Anayasa değişikliği önerisi”nin ardından açıklanan son “mutabakat”ın, sadece bir partinin değil, “millet ittifakı”nı oluşturan bütün partilerin ortak metni olarak “ortak cumhurbaşkanı adayı”nın yasamadan yürütmeye, yargıdan eğitime, sağlıktan savunmaya, sanayiden tarıma bütün alanlarda temel programı haline getirilmesi.

Neticede, “millet ittifakı”nın “ortak politikalar mutabakatı”, millete söyleyeceği hiçbir sözü, vereceği hiçbir vaadi kalmayan, ülkeyi hukuksuzluk, yasa dışılık ve başıbozuklukla felâkete sürükleyen “köhnemiş iktidar”ın ve iflas eden “tek kişilik hükûmet”in tedâvülden kaldırılmasının milâdı olacak.

Bu bakımdan, “iktidar cephesi”nin insafsızca asparagas ve dezenformasyonlarının boşa çıkarılması, mevzubahis “mutabakat”taki çözüm ve vaadlerin vatandaşların güven ve takdirini kazanması için, ortak seçim kampanyasında ortaklaştırılmış ifade ile ortak program ve mitinglerde, medyada, sosyal medyada özet tanıtımlarla, videolarla sunulması gerekiyor. 

Kısacası, sözkonusu uzlaşma metni ile yeni bir safhaya geçildi. “Millet ittifakı”, artık “ortak mutabakat”la millet irâdesinin teminine, demokrasinin tesisine, demokratik sinerjinin oluşturulmasına çalışmalı…