Ahlâk; iyi, güzel, doğru, yerinde, uygun davranış ve duruştur. Yanlış, kötü, çirkin huy ve fiillere de “ahlâk dışı” denir. İslâm, ahlâkı temelde “güzel ve çirkin” olarak ikiye ayırır.
İslâm ahlâkının iki temel kaynağı var: Güzel ahlâk edep, tevazu, diğergâmlık, cömertlik ve çirkin ahlâk enaniyet, egoizm, kibir gibi başlıklarda ele alınır. İdâri-yönetim, adâlet ahlâkı da ayrı başlıklar altında ele alınır. Ahlakın iki temel kaynağı var: Kur’ân ve onun sözlü, uygulamalı tefsiri Sünnet-i Seniyye. “Şüphesiz ki sen yüce bir ahlâk üzeresin.”1 mealindeki âyet ve “Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim”2 hadisi bunu gösterir.
İslâm ahlâk anlayışını işleyen kitaplarda ahlâk genel olarak ferdi ahlâk, aile ahlâkı, yönetici ahlâkı, devlet ahlâkı şeklinde bölümlere de ayrılır. Dini, ırkı, düşüncesi ne olursa olsun herkesin hak ve hürriyetlerine saygılı davranmak, adalet, liyakat İslâm ahlâkının temel emirlerindendir. Kur’an’a göre Müslüman bir yöneticinin en önemli vazifesi Allah’ın (c.c.) koyduğu ölçülere uygun bir yönetim sergilemesidir. Yönetici ahlâkının öncelikleri adalet ve liyakattir.
Adalet; haklıya hakkını, haksıza cezasını vermek ve herşeyi yerli yerine koymaktır. Buna aykırı davranan yönetici cahil ve zalimdir. Peygamberimiz (asm), “Müslümanların idaresini üstlenip de onlar için çalışmayan ve onları doğruya yönlendirmeyen yönetici, onlarla birlikte cennete giremez.”3buyurur. Yöneticiler idare ettikleri kişileri iyi ve güzel olan işleri yönlendirmeli, kötülüklerden korumalıdır. Zira, toplumda işlenen kötülükleri ve Allah’ın (c.c.) haram kıldıklarını engellemek yöneticinin vazifesidir. Öyle ki, gayrimüslimler bile adil Müslüman yöneticiye müracaat etmeli.”4 Şimdi işler tersine mi döndü!
Yönetimde adalet için evvela yönetici tayininde yeterlilik ve liyakat esas alınmalıdır. “Müsavatsız adalet, adalet değildir” prensibince, şah ile geda (yoksul, dilenci) herkes hukuk, kanun karşısında eşittir. “Ehliyet ve liyakata” göre istihdam politikası uygulamalı. Bu, “Allah, size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman da adaletle hükmetmenizi emreder.”5 mealindeki ayete göre farzdır!
Adaleti sağlamanın en önemli unsurlarından birisi de meşveret, şeffaflık ve sorgulamadır. “Cumhuriyet ki, adâlet ve meşveret ve kanunda inhisar-ı kuvvetten (gücün sınırlandırılması) ibarettir.”6
Dipnotlar:
1-Kalem Suresi, 4;
2-Muvatta, Hüsnü’l-Hulk, 1.;
3-Müslim, İman, 229.;
4-bknz., Mâide Suresi, 42; 5-Nisâ suresi, 58.;
6-Divan-ı Harb-i Örfi, Enst./intr., s. 65.