"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yanlış fikirleri eleştirmek gıybet midir?

Ali FERŞADOĞLU
08 Ekim 2024, Salı
26 Eylül 2024 tarihli, “AKP’li belediye -ismi bizde mahfuz- bize, Münâzârât’ı okumamak şartıyla 6 katlı bir bina verdi, elhamdülillah tıklım tıklım doluyor, çok büyük hizmetler ediyoruz!..” şeklindeki yazımızı değerlendiren bir grup kardeşimizden birisi “Bu ifadeyi bir kişi mi kullandı, teyidini aldınız mı, aksi halde gıybet olur!” dedi.

Evet, teyidini aldık… Ayrıca, isim vermedik!.. Kişi veya grup, akımların ifade, fikir ve yanlış değerlendirmelerini eleştirmek gıybet değildir. Bilâkis bir vecibedir! Ki, emr-i bi’l-ma’ruf, nehy-i ani’l-münker vazifesi Kur’ân’da bir emirdir:

Bilindiği gibi, “emr-i bi’l-ma’ruf ve nehy-i ani’l-münker”, iyiliği emredip kötülükten vazgeçirmeye çalışma çerçevesindeki faaliyetler için kullanılan bir tâbirdir. Kur’ân’da, Müslüman ferd ve toplumun özelliklerinden birisinin bu olduğu; ”Siz insanlar için ortaya çıkarılan doğruluğu emreden, yanlışı engelleyen Allah’a inanan hayırlı ümmetsiniz”1 meâlindeki âyetle beyan edilir. “Müspet eleştiri” diye değerlen-direbileceğimiz “ma’ruf ve münker” hem mükellefiyet hem ibâdettir:

“Sizden iyiye, güzele çağıran, doğruyu emreden ve yanlışı engelleyen bir topluluk/grup olsun. İşte başarıya ulaşan yalnız onlardır.”2 Âyetteki, “başarıya ulaşan yalnız onlardır” cümlesinden de, “başarı ve verimin” tahkik, araştırma ve tenkide/eleştiriye bağlı olduğuna hükmedebiliriz. Fenâlığı, yanlışı düzeltmemek; yâni eleştiri yapmamak da bizatihi bir münkerdir; men etmek bir mecburiyettir. Bu vazife yerine getirilmediğinde zararlarının, ferdlerle sınırlı kalmayıp toplumun bütün katmanlarına sirayet edeceği açıktır.

Peygamberimizin (asm), “Bir kötülüğü gördüğünüzde elinizle, elinizle düzeltemez-seniz dilinizle, dilinizle de düzeltemezseniz kalbinizle buğz edin...”3 şeklindeki bu direktifi, “dil ile düzeltme”, müspet tenkide örnek olabilir.

Evet, “yanlış, olumsuz, fikir ve davranışları” dikkatlere sunmak gıybet değildir. Risale-i Nur’a denilmiştir:

“Bir adam onunla teşrik-i mesai etmek ister, seninle meşveret eder. Sen de sırf maslahat için, garazsız olarak, meşveretin hakkını edâ etmek için desen: ‘Onunla teşrik-i mesai etme. Çünkü zarar göreceksin.”4 Dünyevi, özel işlerimiz için “teşrik-i mesai etme, zarar göreceksin!” diyebildiğimize göre kıyas yapabiliriz.

Dipnotlar:

1-Âl-i İmrân Suresi 110.; 2-Agk., 104.; 3-Müslim, İman, 78.; 4-Mektubat, Enst./     inter., s. 267.

Okunma Sayısı: 1793
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer

    8.10.2024 17:28:31

    Daha duyulmayan kimbilir neler var. Yazık 😥 getirmeye, yazmaya,anlatmaya devam. Kaleminize sağlık tebrikler.👏👏👏🌅

  • A. AYDIN

    8.10.2024 02:33:57

    Oh oh! Maşallah! Zaten Münazarat'ı okusalardı, o altı katlı bina, altmış kat da olsaydı yine kabul etmezlerdi. Münazarat'ı sadakatle okudukları halde kabul etselerdi işte o zaman bizi de ürkütürlerdi. Demek maaş, köşk ve vaiz-i umûmîliği tercih ederek Üstad'ın yolundan çıkmışlar. Şeytan, tapılan ağacı kesmek için giden o âbid şahsa "Ağacı kessen eline ne geçecek! Hem düşman kazanacaksın. Oysa vazgeçip benim her gün vereceğim altını kabul etsen sadakalar verebilir, yine sevaplar kazanırsın!" türünden "Sözler" söylemişti. Ama bu sözler Şeytan'a aitti, yani Bediüzzaman'ın "Sözler"i değildi. Nitekim âbid ihlasını kaybedince şeytan onu sırtüstü yere devirip nefesini de kesti. Seviye meselesi!

  • A. Yılmaz

    8.10.2024 00:15:12

    Elbette siyasal islamcıların da gülencilerin de hataları söylenmeli.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı