Bilhassa iktidardan beslenen ve menfaatlenen “dindar siyasalcı/siyasal dinci” zihniyet, âyet ve hadisleri de hasis menfaatlerine âlet ede geliyor!
Hasis çıkarlarına basamak yapılanlardan birisi de Peygamberimizin (asm), “Ümmetim asla yanlış kararda, hükümde ittifak etmez.”1 hadisidir. Oysa bu “iman, ibadet ve ahlâki” meselelerde yanlış bir karar üzerinde ittifak etmez” demektir! “Müslümanların çoğunluğu, deccal devrinin aldatıcı yıllarında âhirzaman fitnelerine kapılacak...”2 mealindeki hadis çoğunluğun yanlış kararda ittifak edebileceğini göstermiyor mu? Bediüzzaman, “Ekseri insanların o zalim şahısların harekatına fiilen, iltihaken ve iltizamen taraftar olmasıyla mânen iştirak eder, musîbetin devamına sebebiyet verir.”3 tesbitiyle “ümmet, çoğunluk yanlış bir kararda ittifak” edebileceğini ifade eder!
Dolayısıyla bu ve benzeri ayet ve hadis-i şerifler siyasete ve özellikle, Deccalizm/Süfyanizm, ifsat komiteleri ve Kemalizmin kurguladığı “gaddar, yalancı, menfaat üzerine dönen canavar siyasete” uyarlanamaz ve örnek gösterilemez. Meselâ, bugün Müslüman ülkelerinin başındakilerin nerede ise tamamı “müstebit, yolsuz, zalim, rüşvetçi ve şahsi çıkarlarını” esas alanları toplum çoğunluk destekliyor!
Yapılan araştırmalara göre, çoğunluk vakit namaz kılmıyor; tesettüre uymuyor; “tüketici kredisi” adı altında faiz yiyor; şahitlikten kaçıyor; işi ehline vermiyor; “müstebit, hırsız, yolsuz ve zalimleri destekleyerek!” hakta ittifak etmiyor! 1925-1950 mutlak istibdadını destekleyen de bu ümmet idi! Keza, 1980 darbe-i münafıkanesini ve yüzde 92 ile baştan ayağa yasaklar dolu Anayasayı destekledi! Bugünkü iktidar ucube “Türk tipi Cumhurbaşkanlığı Hükümet” sistemini getirmiş ve halkın çoğu desteklemiştir. Ve hakeza!.. Demek ki, çoğunluk değil, haklı ümmet yanlışta ittifak etmez! Zaten, “hak, hürriyet, adalet, meşveret, meşrutiyetden” yana olmayan, “müstebit, baskıcı, zorba, tek adamcı zihniyet” hakta ittifak edenler değildir. “Nev-i insanın yüzde sekseni ehl-i tahkik değildir ki, hakîkate nüfûz etsin ve hakîkati hakîkat tanıyıp kabul etsin.”4
Dipnotlar:
1-Buhârî, 61,
2-Buhari, Sahih, Fiten 92, vd.;
3-Sözler, Enst./inter., s. 158.;
4-Mektûbât, s. 629.