Bir okuyucumuz, “Ozon tabakasının delinmesini Kaf Sûresi 6. âyet bağlamında nasıl anlamalıyız? Kâinatta kusur gibi gözüken bazı durumları nasıl okumalıyız? Bu gibi soruların kalbe gelmesi münafıklık alâmeti midir?” şeklinde sualler sordu.
Birincisinden başlarsak âyet şöyle: “Öyleyse üzerlerindeki göğe bakmıyorlar mı ki, onu hiçbir çatlağı olmaksızın nasıl bina etmişiz, nasıl süslemişiz!” (Kaf Sûresi: 6)
Yalnızca birisinin içinde milyarlarca samanyolunun bulunduğu 11 trilyon galaksi, gök, uzay, semavatta her şey muhteşem, eksiksiz, kusursuzdur, bir çatlak yok!
Ancak, ozon, dünyadaki atmosferin çatlaklığı, incelmesidir! Ozon nedir ve niçin inceliyor? Atmosferin çok küçük kesimini oksijenden oluşturan zehirleyici bir gazdır. Ozon deliği tabiri, ozon moleküllerinin tamamen yok olmasını değil, büyük ölçüde ve hızla azalmasını ifade eder.
Bu tabaka güneşten gelen zararlı ışınları süzüp zararsız olanları yeryüzüne yansıtmakla vazifelendirilmiştir. Dünyamız için koruyucu kalkan vazifesi görür. (Fesubhanellah, Fatır-ı Hakim “zehirleyici bir gaz” ile başka zehirleyici ve zararlı şeyleri engelliyor!)
Ozonun incelmesinin müsebbibi insandır! Zira, “Beşerin bulaşık eli karışmamak şartıyla, hiçbir şeyde hakikî nezafetsizlik ve çirkinlik görünmüyor.” (Bediüzzaman, Lem’alar, s. 304)
Diğer taraftan insanoğlu yeri ve derinliklerini de zehirliyor meali şöyle olan âyetin işaretiyle: “Rabbin meleklere, ‘Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım’ dediği vakit melekler, ‘Biz seni överek anarken ve yüceltip dururken, orada fesat çıkaracak, kan dökecek birini mi yaratacaksın?’ dediler. Allah, ‘Ben sizin bilmediğinizi bilirim’ diye cevap verdi. ... Allah da: ‘Ben sizin bilmediklerinizi bilirim.’ dedi.” (Bakara Sûresi, 30)
“Sual: (Âyetin Arapça metninde geçen) “Fiha/onda” mesafe pek kısa olduğu halde, ikinci “Fiha’nin zikrine ne ihtiyaç vardır?
“Cevap: Birinci ‘Fiha’ ile beşerin bir ruh gibi arza nüfuz etmesiyle arzı ihya etmesine; ikinci ‘Fiha’ ise, beşerin fesadı dahi Azrail gibi arzın kalbine kadar pençesini sokup arzı imatesine (öldürmesine) işarettir. Demek beşer, bir taraftan arzın şifası için bir ilâç iken, diğer taraftan ölümünü intaç eden bir zehirdir. (Bediüzzaman, İşârâtü’l-İ’câz, s. 251)