Meclis’e sunulması beklenen 9. Yargı Paketi kapsamında öngörülen “etki ajanlığı”, otoriter, despot, müstebit olan ülke rejimini daha da katmerleştirmeyecek mi?
Bu düzensiz düzenleme, bu hukuksuz hukuk teklifiyle yine masumlar suçlanacak, nezarete, hapse atılacak, mahkemelere sürüklenecek; zulüm üstüne zulüm yapılacak. Ve şu hukuk kuralları ayaklar altına alınacak: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/2. maddesine göre, “Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu kanuni (hukuki) olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır”. Anayasa’nın 38/4. maddesi de “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz”1 diyerek aynı hukuki prensibi benimser. Ve keza, “Hukuk devletinin bir gereği olan bu ilke nedeniyle, bir kimsenin suçluluğunun kesinleşmiş yargı kararıyla ispat edilmiş olmasına kadar, o kişinin suçsuz olduğu varsayılacaktır.”2
Ey dindarlar, hukukçular, ilim adamları, yöneticiler, milletvekilleri! İnsan hak hürriyetlerine, adalete aykırı bu düzenleme için ayağa kalkmayacak mısınız? Peygamberimizin (asm), “Bir kötülüğü gördüğünüzde elinizle, elinizle düzeltemezseniz dilinizle, dilinizle de düzeltemezseniz kalbinizle buğz edin. Bu da imanın en zayıf derecesidir.”3 bilmiyor musunuz? “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” kelam-ı kibarına masadak olmaktan korkmuyor musunuz?
İnsanların “etki ajanlığı” ile siyaseten suçlanıp cezalandırılacaklarını, işkenceye maruz bırakılacaklarını uygulamalardan da bilmiyor, anlamıyor musunuz? Ve siz Hz. Ali’nin (ra) şu muhteşem hukuk dersini bilmiyor musunuz ki; Peygamberimiz (asm) ona, “Senin sakalını senin başının kanıyla ıslattıracak bir adamı”5; ihbar etmiş. Hazret-i Ali o adamı tanırmış; o da Abdurrahman ibni Mülcemü’l-Hâricîdir.”6
Hz. Ali (ra) 15 asır öncesinden hayatı pahasına bu muhteşem hukuk dersini vermiştir! Bu hadis-i şerife göre suçlu manen sabit ve kesindir. Zira, Peygamberimizin (asm) hiçbir sözü yanlış çıkmamıştır, her gaybi ihbarı doğrulanmıştır. Bunu bilen ve inanan sahabiler de, eğer Hz. Ali (ra), Abdurrahman ibni Mülcemü’l-Hâricî’yi hapsetseydi, sürgün etseydi ve cinayetini önleyecek başka bir tedbir alsaydı itiraz etmeyebilirlerdi!
Ama, hak, hukuk nazarında, suç oluşmadan kimseye ceza verilemezdi! Ey dindarlar, hukukçular, ilim, fikir ehli; 100 binlerce masum cezalandırıldı; 100 binlercesinin daha cezalandırılmasının zemini hazırlanıyor; sonucu düşününce uykunuz kaçmalı, uykunuz!
Dipnotlar:
1-Özbek/Kanbur/Doğan/Bacaksız/Tepe, s. 64.; 2-Ünver/Hakeri, s. 22.; 3-Müslim, İman, 78.; 5-el-Hâkim, el-Müstedrek, 3:113; Müsned, 1:102, 103, 148, 156.; 6-Mektûbât, Enst./intr., s. 99.