Gençlerin en büyük problemlerinden birisi askerliktir.
Zira, en verimli, en enerjik çağlarında askerlik, aşmaları gereken en büyük bir engel, bir handikap olarak önlerinde duruyor. Okulunu bitirmiş, mesleğini eline almış, ancak askerliğini yapmamış gençler,
- İşe giremiyor!
- İş kuramıyor!
- Evlenemiyor!
Yani bir anlamda istikballeri belirsizliklerle dolu.
Askerlikten yana muzdarip olan gençlerden hemen her gün 3-5 mesaj alıyorum: “Bakmakla yükümlü olduğumuz çoluk-çocuğumuz, yakınlarımız var. Askere gidince onlar ortada kalacak! Askerliği bedelli yapalım, bu problemimizi dile getirin!”
Aslında modernize edilmemiş askerlik bu haliyle devlet için de büyük bir yüktür. 500-600 bin asker besleyeceğine, vurucu gücü yüksek 150-200 bin profesyonel asker, daha caydırıcı olabilir. Onlara yapılacak masraflarla da rahatlıkla profesyonel askerlik için kullanılabilir.
Zaten çok büyük yığılmalar var ve her isteyen de istediği zamanda askere gidemiyor! Bunun en rantabl, en faydalı, en verimli, en kestirme çarelerinden birisi “bedelli askerlik”tir.
Bu bedellerden profesyonel askerlerin birçok masrafları karşılanır.
Ayrıca, bu askerler işlerini herhangi bir kurumda ücret karşılığı yapabilir; maaşları da bedel yerine yine profesyonel askerlerin gelir kaynağı olabilir.
Aşağıdaki pasajda, “Bedelli askerlik” kavramını ilk kullanan Bediüzzaman olduğu anlaşılmıyor mu?
“Hem harp belâsı ise, hizmet-i Kur’âniyemize mühim bir zarardır. Bizim en fedakâr ve en kıymettar kardeşlerimizin ekserisi kırk beşten aşağı olduğundan, harp vasıtasıyla vazife-i kudsiye-i Kur’âniyeyi bırakıp askere gitmeye mecbur olacaktılar. Benim param olsa, hüsn-ü rızamla, böyle kıymettar kardeşlerimin herbirisini askerlikten kurtarmak için, bedel-i nakdiye bin lira kadar da olsa verirdim. Böyle yüzer kıymettar kardeşlerimizin hizmet-i Kur’âniye-i Nuriyeyi bırakıp maddî cihad topuzuna el atmakta, yüz bin lira kendi zararımızı hissediyordum. Hattâ Zekâi’nin bu iki sene askerliği, belki bin lira kadar mânevî faydasını kaybettirdi. (Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 107-108.)
Neden profesyonel askerlik sistemine geçilmiyor? Ve niçin eski hâle diretiyor ve illa bütün gençler askerlik tezgâhından geçirilmek isteniyor?