Geçen günlerde, yeğenimin hastalığı münasebetiyle İstanbul’a gittim. Uzun süre hastalık çeken kız kardeşimin kızı Gebze’de Anadolu Hastanesinde yatıyor.
Yoğun bakımda 5. gününde yanında olduk. Ve o gece, ben de hastanede kaldım. Hastane son derece donanımlı. 40 adet yoğun bakım ünitesi var. Görüşler doktor nezaretinde 14.00, 17.00 ve 21.00’de gerçekleşiyor. Yurt dışı ve yurt içinden hastalara hizmet veriyor.
Hastanenin önceliği kanser üzerine yoğunlaşmış olması. Özel bir hastane olduğundan ücretleri diğer hastanelerden kıyaslanmayacak kadar farklı. Fakat kanser hastalarından ücret alınmıyor. Tahakkuk eden ücreti devlet ödüyor.
Refakatçiler için özel otel yapılmış. Burada yatanlar da yüksek ücret ödeyerek kalıyor. Biz koltukların üzerini tercih ettik. Sağ olsunlar ses de çıkarmadılar. O gece olup bitenleri görüp, anlamaya çalıştık.
Benim kaldığım bir gece;
Gece saat 01.00 peş peşe piste 2 ambulans indi. Yurt dışından 2 kanser hastası geldi. Siz, bu hastaları sadece helikopterden inerken görebilirsiniz. Hastanızı bundan sonra yoğun bakımda bulabilirsiniz. Koridorları geziyorum. Sancılı hastaların gözlerine uyku girmemiş, ellerinde serum torbalarıyla uzun koridorlarını arşınladıklarını görmek bile insanı üzüyor.
Bu çileli hayat bir, iki, üç gün değil; belki günler, haftalar sürüyor. Hastalığı veren Rabbim, nasıl da sabrı ve tahammülü de peşinden veriyor.
Duâlar edip, Rabbim “Hasta kullarına şifa, dertli kullarına deva, borçlu kullarına da ödeme kolaylığı versin” dedik. Başka sığınacak kapımız yok ki. Her kapının kapandığı anda O’nun kapısı açık.
Hastane kapılarının bile kapandığı geç saatlerde O’nun kapısı açık. Biz de O kapıya yalvarıp yakardık.
Siz bu hastanede ölenlerin morga indiğine bile şahit olamıyorsunuz. Her şey, herkes, hastalıklar dahil, diğerlerinden saklanmış.
Yazmakla bitmeyen çileler yaşanıyor bu mekânlarda. Bizler sağlığımızın kıymetini bilmeden günlük işlerin peşinde günlerimizi heba ediyoruz. Gözü kör olsun siyasetin ve kötü siyasetçilerin. Bizi birbirimize düşürdüler.
Sonunda psikolojimizi bozup işte bu mekânlara atarlarsa sakın şaşmayın. Ve o zaman bunca hay huyun boş ve anlamsız olduğunu görürüz.
Bu vesile ile yeğenime ve onu anlatamayacağım kadar seven dostları ve akrabalarına geçmiş olsun diyorum.
Allah, bütün hastalarımıza şifalar versin. Amin.