Sivas şehri, Anadolu’nun kaderi gibi duruyor. Anadolu’da nelerin yaşandığının, insan öykülerini, toplum öykülerini bir şehrin portresinde bulmak mümkün. Bu şehirlerden birisi de Sivas. Muhteşem lezzetli Sivas köftesini tattıktan sonra, yönümüzü Tokat’a dönüyoruz.

Yol boyu tarlalarda çalışan insanlar görüyoruz. Şeker pancarı sökümü yapılıyor. Çocuklar, gençler, yaşlılar bu işleri bir şenlik havasında yapıyorlar. Kim bilir onlar da yirmi, otuz yıl sonralarına hatıra oluşturuyorlar. Bu küçücük çocuklar otuz yıl sonra buralara şimdi belki de sıkıcı gelen hatıra mekânlarını görmeye gelecekler. 

Şimdi anlamsız gözüken o ağaçlar, o taşlar, dağlar o zamanlar üzerinde hatıralarının olduğu değerli unsurlar olacak. Durup bir tarlada çalışan insanlarla konuşuyoruz. Hemen bir poşet doldurup, şeker pancarı ikram ediyorlar.

Bir öğrenci beş öğrenciye bedel

Tokat’ta genç öğrenci Yılmaz kardeşim karşılıyor bizi. Medresenin biricik Nur Talebesi kardeşim, mütevazı ve halim selim haliyle ağabeyi, kardeşi gelmiş gibi bir heyecan yaşıyor. İman kardeşliğinin lezzetini hissediyor insan. Bu İlâhî bir ikramdan başka bir şey değil.

Tokat yolları daha bir güzel. Türkülere konu edildiği kadar var. Yolların taşları değil, ama şimdilerde sonbaharda yol boyu selvi ağaçları gerçekten insanı etkiliyor. Yolculuğumuz esnasında zaman zaman durup fotoğraflar çektiriyoruz. Bazı kesitleri geçemiyoruz. İnip onunla hatıra oluşturuyoruz. Neden sarıya bu kadar yakın duruyoruz bilmiyoruz. Olsa olsa gidişin rengi olmasından ve her insanın bir gidiş adayı olmasındandır.

Tokat’tan Çorum’a giderken bu mevsim daha bir etkileyici geldi bana. Yol boyu, yolcu olduğunu daha bir hissediyor insan. Yolculuk hali yolda, sonbaharda, sararmış renkler arasında daha bir dokunaklı hale geliyor. 

Çorum yolculuğu kartpostallar arasında gibi

Anadolu’da daha önce gezip görme imkânı bulamadığım bir şehirdi. Oraya da bir sonbaharda ulaşmak nasipmiş. Bir şehri sonbaharda tanımak olgunluk döneminde tanımak gibi oluyor. Doğrusu Çorum için de aynı duygular taşıdım.

Raşit Yücel Ağabeyi evinde ziyaret ettik

Evinde sabah kahvaltısı yaptığımız Raşit Yücel Ağabeyin bahçesi de yine etkin bir sonbahar görüntüsü içerisinde idi. Tabiî sofraya yansıyan nimetler de yine içinde olunan mevsimin etkisinde bulunuyordu. Raşit Yücel Ağabey ve saygıdeğer eşleri, olgun bir tevekkül hali içerisinde sonbaharın ne kadar muhteşem bir nimet olduğunun şuuru içerisinde idiler.

Çorum’da Uhuvvet Vakfı çok anlamlı hizmetlere imza atıyor. Çorum Yeni Asya Temsilciliği ve Uhuvvet Vakfı ortaklaşa hizmetler gerçekleştiriyor. İman ve Kur’ân hizmetlerinde adeta insanlar yarışıyorlar.

Çorum, Şefkat Kahramanlarına tebrikler!

Özellikle bayanların her yıl düzenledikleri Uhuvvet buluşmaları pek çok bölge illerini bir araya getiriyor. Bu programa da Ankara’dan, Samsun’dan, Amasya’dan, Ordu’dan minibüslerle ve pek çok ilçeden özel araçlarla yüz elli kişiyi bulan topluluk katılmıştı. Bayanlar eğitim programlarını sürdürürken erkekler de akşam sohbetlerini yaptılar. Bu programlar çok yönlü bir görüşmeye hizmet ediyordu.

Bazı şehirler, negatif söylemlerle anılıyor; bu değişmeli

Bir şehirde insanlar daha sakin, daha mütevazı, daha mutedil olabilirken, diğer bir şehirde nedense insanların daha hırçın, daha gergin ve daha asabi olabilir. Bu ruh halleri o şehirdeki her şeyde hissediliyor. Esnafın tavrına tutumuna, trafikte araçların seyir hallerine, kurallara uyup uymamalarına kadar yansıyor.

Ama ne olursa olsun, Anadolu her zaman olduğu gibi, yine güzellikleri ağır basan, inancı galip gelen, ahlâkı henüz teravetini koruyan, yardımseverliği, misafirperverliği değişik şekillerde kendini gösteren bir özellikte bulunuyor.

Ne zaman bu şehirleri gezseniz, mutlaka mevsimine uygun size de bir şeyler söyleyeceklerdir. Birazcık yakından dinlerseniz, şehrin ruhunun bir musıkî eşliğinde size ulaştığını fark edeceksiniz.

Uhuvvet Vakfı yöneticilerine, gönüllü çalışanlarına, hizmet etmeyi bir ahlâk haline getiren emekli kahramanlarına selâm olsun diyoruz.

Anadolu’nun yollarında, her bir şehirden geçerken, her mevsimde farklı farklı musıkînin tonlarının size ulaştığını hissediyorsunuz.

Yol boyu mevsimin meyvelerinin tablalarda bir bir size sunulduğunu yaşıyorsunuz, tadıyorsunuz ve hissediyorsunuz.

Çorum, Sahabeler Şehri

Çorum’da bulunan sahabe mezarları en çok uğranılan yer olma özelliği taşıyor. Ubeyd-i Gazi ve Süheyl-i Rumi Hazretleri Hicretin 40. senesinde Medine-i Münevvere’den İstanbul’un fethi için giden ordulara mensup şahsiyetler olarak kimi hastalanarak, kimi de harp esnasında bu şehirde şehit olmuşlardır.

Çorum’un oldukça dikkat çeken özelliklerinden birisi de tarihi Saat Kulesi’dir. Bu meydan bir anlamda insanların uğrak yeri.

Çorum’da programlar maddî ve manevî feyizlere medar oldu. Programlarda çocuklar, gençler, yaşlılar ele alınan konuları ilgi ile dinlediler.

Farklı farklı şehirlerden gelen Nur Talebelerinin muhabbetle, samimiyetle kucaklaşmaları ve iman kardeşliğinin derinliğini gösteriyordu.

Bir sonbahar mevsiminde bu güzide şehirlerimizin havasını teneffüs ederken, doğrusu her şehrin de bir ayrı ruh taşıdığına şahit oluyoruz.