"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şahs-ı manevî her şahıstan büyüktür

Sabahattin BOYACI
19 Nisan 2016, Salı 10:22
Risale-i Nur’u dikkatle okuduğumuzda, görüyor ve anlıyoruz ki; Üstadımızın ifadesiyle, içinde bulunduğumuz hizmet-i imaniye Allah’ın büyük bir lütfudur. Bu dehşetli ahirzamanda, ehl-i imanı; bütün tehlikelerden koruyan bir Cadde-i Kübra-yı Kur’aniyedir.

Bu hizmette bulunanların yapacağı en önemli şey; sebat, sadakat ve ihlastır. Hizmeti birinci planda tutup, nefsini öne çıkarmamaktır. ‘Ben de varım’ dememek gerekiyor. Var olmakla beraber, varlığını hissettirmemek. Filan iyi hizmet ediyor gibi, bir ücrete talip olmamalı. Çünkü ücret beklemek ihlasımızı zedeliyor. Üstadımız, Mesnevi-i Nuriye’de “Meziyet-i zatiye ise mükafat-ı uhreviyeye nâzırdır. Öyle ise, zati olan meziyetini mükafat-ı uhreviyeye sakla, birkaç kuruşluk dünya metaına satma” diyor.

Şahs-ı manevî hareketi olan Risale-i Nur hizmeti, her şahsı (ihlasla giren herkesi) içinde bulundurur ve barındırır; fakat bu hizmet hiçbir şahsa mal edilemez. Aksi halde Üstad Bediüzzaman Hazretleri “Ben de onların bir ders arkadaşıyım” demezdi. “Benden sonra bu hizmeti varislerim yapacak” demiyor. “Şu ya da bu şahsı veya şahısları takip edin” demiyor. “Sizler ve bizler öyle bir insan-ı kâmil ismine layık bir şahs-ı manevinin a’zalarıyız” diyerek, bütün dikkatleri şahs-ı mane-viye çekiyor.

Öte yandan, biz ne kadar dikkat edersek edelim; nefsin, şeytandan ders aldığı desiseleri bitmiyor. Allem edip gullem edip bizi sapıttırmaya çalışıyor. Belki farkına bile varamadığımız o kadar çok tuzak var ki, hayret. “Aman ha dikkat!” demeden edemiyoruz. Görünüşte çok masum, hatta güzel görünüyor. Ama bir de bakmışsın, kaş yapayım derken göz çıkarıyor. O halde aklımıza güzel gelen bazı şeylerin siyak ve sibakına çok dikkat etmeliyiz. Makamı ve muhatabı çok önemli. Delimize de ölümüze sahip çıkalım. Bir deli kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkaramaz; kabilinden olmasın.

Deli deyince bazı şeyleri tedai ettirdi; “Allah (cc) delisi ile velisini korur” diye bir laf var hani. O zaman Allah için delilik yapmalardan değil de; asıl fırıldaklıklardan korkmalıyız. Dün dediğini bu gün tekzip eden, bir günü bir günü ile çelişen hareketlerden sakınmak gerekiyor. Neyse sadet harici girdi kusura bakılmasın. Asıl meseleye dönelim.

Şahs-ı manevî demek, her Nurcuyu içine alan ve her ehl-i imanın içinde kendine bir yer bulabildiği hizmet anlayışıdır. Herkesin kendi meşrebini rahatça yaşadığı ve başka meşreplere tahammül edebildiği bir cemaat anlayışıdır. Meşrep farklılığını cemaat farklılığına dönüştürmeyen demektir. “Hem okur, hem de yazarım, hem dinler, hem de neşrederim ve ben Nurcuyum” diyebilmektir. Hazreti Ömer’i (ra) överken Ömerciliği ve Hz Ali’yi (ra) methederken de Aliciliği hortlatmamaktır.

Yani kısacası gaye-i hayalden uzaklaşmamaktır. Allah (cc) bizleri ihlas ve sadakatle, şahs-ı manevînin birer a’zası olarak Risale-i Nur hizmetinde istihdam etsin. Birlik ve beraberliğimizi muhafaza etsin. Bölünme ve parça parça olmaktan; hatta paramparça olmaktan korusun inşallah. 

Amin.

Okunma Sayısı: 3513
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • ali karadeniz

    19.4.2016 16:58:22

    Üstad hazretleri şahsı manevi demiş.. ve kıyamete kadar bakidir.. ancak daha önce yeni asyadan ayrılan ve kin ve nefret dolu bazı şahıslar.. birisini bediüzamanın ve risale i nurun varisi diyerek yeni bir fitne peşindedirler..Risale i nuru anlamak için hocaları gibi olmak lazımmış.. risale i nuru bunlardan başkası anlamazmış risale i nuru anlamak içim kuran hadis tefsir fıkıh kelam tasavvuf bilmek lazımmış.. bilmeyen risale i nuru anlamazmış..diyerek zırvalarla risale i nura ve şakirtlerine saldırmaktadırlar..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı