Şualar - page 384

• Hem, cemal-i rahmetini ve hüsn-i şefkatini ve ke-
mal-i rububiyetini zîşuurlara göstermek ve onları şükre
ve hamde sevk etmek için, bu kâinatı –öyle bir ziyafet-
gâh ve bir teşhirgâh ve öyle bir seyrangâh ki– hadsiz çe-
şit çeşit leziz nimetler ve gayet antika, hadsiz harika sa-
natlar içinde dizilmiş bir tarzda halk eden bir
Sâni-i
Rahîm ve Kerîm
, hiç mümkün müdür ve hiç akıl kabul
eder mi ki, o ziyafetgâhtaki zîşuur mahlûklar ile konuş-
masın ve onlara, o nimetlere mukabil, elçileri vasıtasıyla
vazife-i teşekküriyeyi ve tezahür-i rahmetine ve sevdir-
mesine karşı vazife-i ubudiyeti bildirmesin? Hâşâ, binler
hâşâ!
• Hem, hiç mümkün müdür, bir sâni, sanatını sever,
beğendirmek ister, hatta ağızların bin çeşit zevklerini na-
zara alması delâletiyle takdir ve tahsinlerle karşılanmak
arzu eder ve her bir sanatıyla kendini hem tanıttırmak,
hem sevdirmek, hem bir çeşit manevî cemalini göster-
mek ister bir tarzda bu kâinatı antika sanatlarla süslendir-
diği hâlde, kâinattaki zîhayatın kumandanları olan insan-
lara, onların büyüklerinden bir kısmı ile konuşup, elçi ola-
rak göndermesin, güzel sanatları takdirsiz ve fevkalâde
hüsn-i esması tahsinsiz ve tanıttırması ve sevdirmesi mu-
kabelesiz kalsın? Hâşâ, yüz bin hâşâ!
• Hem, bütün zîhayatın ihtiyacat-ı fıtriyeleri için duala-
rına ve hâl dili ile edilen bütün ilticalara ve arzulara vak-
ti vaktine kasıt ve ihtiyâr ve iradeyi gösterir bir tarzda
hadsiz in’amlarıyla ve nihayetsiz ihsanatıyla fiilen ve hâ-
len sarih bir surette konuşan bir Mütekellim-i Alîm, hiç
antika:
değerli ve mükemmel sa-
nat eseri.
arzu:
bir şeye karşı duyulan istek,
heves.
cemal:
güzellik.
cemal-i rahmet:
Rahmetin güzel-
liği, İlâhî rahmetteki güzellik.
delâlet:
alâmet, işaret, iz.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
fevkalâde:
olağanüstü.
fiilen:
fiille, davranış ve hareketle.
gayet:
son derece.
hadsiz:
sınırsız, sonsuz.
hâl:
bir şeyin duruşu, görünüşü
ve içinde bulunan durum ve şart-
ların tümü.
hâlen:
hareket ve davranış ola-
rak.
hamd:
Allah’a karşı olan şükran
ve memnuniyetini onu överek bil-
dirme, Allah’ın yüceliğini övme.
harika:
olağanüstü.
haşâ:
asla, kat’iyen, öyle değil,
Allah göstermesin.
hüsn-i esma:
güzel isimler.
hüsn-i şefkat:
şefkatin, merha-
metin güzelliği.
ihsanat:
ihsanlar, bağışlar, nimet-
ler.
ihtiyacat-ı fıtriye:
yaratılış gereği
olan ihtiyaçlar.
ihtiyar:
irade, tercih.
iltica:
sığınma, güvenme, dayan-
ma.
in’am:
nimetlendirme, ihsan etme.
irade:
dileme, isteme, bir şeyi
yapıp yapmama konusunda için
olan iktidar, güç.
kâinat:
yaratılmış olan şeylerin
tamamı, bütün âlemler, varlıklar.
kasıt:
bir işi bile bile, isteyerek
yapma.
kemal-i rububiyet:
Rububiyetin
mükemmelliği, Cenab-ı Allah’ın
mahlûkunu terbiye edip besleme
ve gözeticilik vasfının mükemmel-
liği.
kumandan:
komutan.
leziz:
lezzetli, tatlı.
mahlûk:
yaratık, Allah tarafından
yaratılmış olan.
manevî:
manaya ait, maddî ol-
mayan.
mukabele:
karşılık verme, kar-
şılama.
mukabil:
karşılık.
Mütekellim-i alîm:
gizli ve
açık her şeyi bilen ve kendi
zatına has olarak konuşan Al-
lah.
nazar:
bakış, dikkat.
nihayetsiz:
sonsuz, sınırsız.
nimet:
lütuf, ihsan, bağış.
Sâni:
her şeyi sanatlı olarak
yaratan Allah.
Sâni-i Kerîm:
ikramı bol olan
ve her şeyi sanatlı yaratan Al-
lah.
Sâni-i rahîm:
sonsuz merha-
met sahibi olan ve her şeyi
sanatlı yaratan Allah.
sarih:
açık, aşikâr.
sevk:
ulaştırma, yöneltme.
seyrangâh:
seyir yeri, eğlence
ve gezme yeri.
sıfat:
vasıf, nitelik.
suret:
biçim, tarz, görünüş.
şükür:
nimet ve iyiliğin sahibini
tanıma ve ona karşı minnet
duyma.
tahsin:
beğenme, güzel bul-
ma.
takdir:
kıymet verme, beğen-
me.
tarz:
biçim, şekil, suret.
teşhirgâh:
sergi yeri, herkese
gösterme yeri.
tezahür-i rahmet:
rahmetin
tezahürü; Allah’ın rahmetinin
ortaya çıkması, görünmesi.
vasıta:
aracılık.
vazife-i teşekküriye:
teşekkür
vazifesi, görevi.
vazife-i ubudiyet:
kulluk va-
zifesi.
zîhayat:
hayat sahibi.
zîşuur:
şuurlu, şuur sahibi.
ziyafetgâh:
ziyafet verilen yer.
MEYVE RİSALESİ
| 384 |
o
n
B
irinci
Ş
ua
Şualar
1...,374,375,376,377,378,379,380,381,382,383 385,386,387,388,389,390,391,392,393,394,...1581
Powered by FlippingBook