Onuncu Mesele
Emirdağ Çiçeği
kur’ân’da olan tekrarata gelen itirazlara karşı
gayet kuvvetli bir cevaptır.
Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
gerçi bu mesele, perişan vaziyetimden, müşevveş ve
letafetsiz olmuş. Fakat, o müşevveş ibare altında çok kıy-
metli bir nevi i’caz-ı kat’î bildim. Maatteessüf, ifadeye
muktedir olamadım. Her ne kadar ibaresi sönük olsa da,
kur’ân’a ait olmak cihetiyle hem ibadet-i tefekküriye,
hem kudsî, yüksek, parlak bir cevherin sadefidir. Yırtık li-
basına değil, elindeki elmasa bakılsın. eğer münasip ise
”onuncu Mesele” yapınız; değilse, sizin tebrik mektupla-
rınıza mukabil bir mektup kabul ediniz.
Hem, bunu gayet hasta ve perişan ve gıdasız, bir iki
gün ramazanda, mecburiyetle gayet mücmel ve kısa ve
bir cümlede pek çok hakikatleri ve müteaddit hüccetleri
derç ederek yazdım; kusura bakılmasın.
(HaşİYe)
Şualar
o
n
B
irinci
Ş
ua
| 391 |
MEYVE RİSALESİ
kıymet:
değer.
kudsî:
mukaddes, yüce.
kusur:
eksiklik, noksan, özür.
letafet:
lâtiflik, hoşluk, incelik.
libas:
elbise.
maatteessüf:
ne yazık ki, üzülerek
belirteyim ki.
mecburiyet:
mecbur olma, mec-
burluk, zarurîlik durumu, zora tu-
tulma, zorunluluk.
mesele:
önemli konu.
muktedir:
iktidarlı, gücü yeten.
mücmel:
öz olarak anlatılmış, kısa
ve az sözle ifade edilmiş, öz, özet.
müşevveş:
teşevvüşe uğramış,
düzensiz, karmakarışık.
müteaddit:
çeşitli, bir çok.
nevi:
çeşit, tür.
sadef:
sedef, inci kabuğu.
sıddık:
çok doğru, dürüst, hakkı
ve hakikati tereddütsüz kabulle-
nen.
tekrarat:
tekrarlar.
vaziyet:
durum.
aziz:
muhterem, saygın.
cevher:
esas, maya, öz.
cihet:
yön, sebep, vesile.
derç:
sokma, içine alma.
elmas:
çok kıymetli bir mü-
cevher.
gayet:
son derece.
hakikat:
gerçek, esas.
haşiye:
dipnot.
hüccet:
delil.
ibadet-i tefekküriye:
tefekkür
ibadeti.
ibare:
bir fikri anlatan bir veya
birkaç cümlecik yazı.
i’caz-i kat’î:
kesin ve mutlak
mu’cizelik.
itiraz:
kabul etmediğini belirt-
me, karşı çıkma.
HaşİYe:
denizli hapsinin meyvesine onuncu Mesele olarak, emir-
dağ’ının ve bu ramazan-ı şerifin nurlu bir küçük çiçeğidir. tekrarat-ı
kur’aniyenin bir hikmetini beyanla ehl-i dalâletin ufunetli ve zehirli ev-
hamlarını izale eder.