Şualar - page 338

Hatta bir bahtiyar mazlum idam olunurken, bedbaht
zalimlere demiş: “Ben idam olmuyorum. Belki terhis ile
saadete gidiyorum. Fakat, ben de sizi idam-ı ebedî ile
mahkûm gördüğümden, sizden tam intikamımı alıyorum.
(1)
*G s
’p
G n
¬ '
dp
G n
B’
” diyerek, sürur ile teslim-i ruh eder.
(2)
o
º«/
µ n
`?r
G o
º«/
? n
© r
dG n
âr
fn
G n
?s
fp
G = É '
æ n
à r
ª s
? n
Y Én
e s
’p
G B É '
æ n
d n
º r
?p
Y '
’ n
?n
fÉn
ërÑ
°o
S
@
bedbaht:
bahtsız, tâli’siz, zavallı.
hikmet:
İlâhî gaye, gizli se-
bep.
idam:
yok olma.
idam-ı ebedî:
dirilmemek üze-
re yok oluş, ahiret inancı ol-
madığı için ölümü ebedî yok-
luğa gitmek olarak görme.
intikam:
öç alma, kendisine,
bulunduğu topluluğa veya be-
nimsediği bir şeye karşı yapı-
lan tecavüze, kötülüğe karşı-
lık verme, misillemede bulun-
ma.
mahkûm:
bir mahkemece hü-
küm giymiş, hükümlü.
mazlum:
zulüm görmüş, hak-
sızlığa uğramış.
saadet:
mutluluk.
sürur:
sevinç, mutluluk.
tenzih:
Allah’ı şanına lâyık ol-
mayan şeylerden, her türlü
eksik ve noksandan uzak ve
yüce tutma, münezzeh say-
ma.
terhis:
izin verme, serbest bı-
rakma.
teslim-i ruh:
ruhu teslim et-
me, ölme.
zalim:
zulmeden, acımasız ve
haksız davranan.
1.
Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. (Muhammed Suresi: 19.)
2.
Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgi-
miz yoktur. Sen herşeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın. (Bakara Süresi: 32.)
MEYVE RİSALESİ
| 338 |
o
n
B
irinci
Ş
ua
Şualar
1...,328,329,330,331,332,333,334,335,336,337 339,340,341,342,343,344,345,346,347,348,...1581
Powered by FlippingBook