Mehdî’nin 888’de vefat ettiğini kabul ederler. Şia inancına göre, İmam-ı Muntazır’ın gelişini beklemek
en büyük kurtuluştur.
İMaM-ı aHMET İBNİ HaNBEl (ö.241/M.855):
Hanbeli mezhebinin imamı, muhaddis, fakih. 164
(m.780) yılında Bağdat’ta doğan Ahmet b. Hanbel’in soyu Hz.Peygamberin dedelerinden Nizar’la birle-
şerek Hz. İsmail’e kadar uzanır. Ahmet bin Hanbel Kur’ân-ı Kerim’i ezberledikten sonra Bağdatlı
âlimlerden gramer, fıkıh ve hadis öğrendi. İmam-ı Şafii’den Fıkıh ve usul-i fıkıh öğrenen Ahmet bin Han-
bel’in hocaları arasında tanınmış muhaddis Hüşeym bin Beşir, Süfyan bin Uyeyne, Yahya bin Said
el-Kattan, Abdurrahman bin Mehdi, Abdurrezzak bin Hammam gibi alimler de bulunur. 280 kadar ho-
cası bulunan Hanbel’in tanınmış talebeleri arasında Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai gibi
muhaddisler de bulunur. Kırk yaşına kadar devam eden talebelik hayatından sonra hadis okutmaya
başlayan Hanbel, Abbasi halifelerinden Me’mun’un, hilafetinin son yıllarında, Mutezile mezhebi ileri ge-
lenlerinin tesiriyle, devrin tanınmış alimlerini Kur’ân’ın mahlûk olduğu görüşünü kabul etmeye
çağırmasına, birçok âlimin zulüm ve işkence korkusuyla kabul etmesine rağmen karşı çıktı ve iki yıl
dört ay süren işkence ve hapis hayatına maruz kaldı. Tekrar hadis okutup fetva vermeye başlayan Ah-
met bin Hanbel, Halife Mu’tasım’ın ölümünden sonra onun yerine geçen oğlu Vasik döneminde de
baskıya maruz kaldı ve ölümüne kadar göz hapsinde tutuldu. Ahmet bin Hanbel 12 Rebiüllevvel 241
Cuma günü (31 Temmuz 855) Bağdat’ta vefat etti.
İMaM-ı aZaM (EBu HaNİFE):
Ebu Hanife Numan bin Sabit. (m. 699/767) Hanefî mezhebinin imamı,
büyük müçtehit Ebu Hanife İslâmda hukukî düşüncelerin ve içtihat anlayışının gelişmesinde önemli
pay sahibidir. Daha çok Ebu Hanife veya İmam-ı Azam diye anılır. Milâdî 699 yılında Kûfe’de doğan Ebu
Hanife’nin nesebi Numan bin Sabit bin Züta bin Mâh’tır. Küçük yaşlarda Kur’ân’ı ezberleyen Ebu Hani-
fe kıraat ilmini kıraat-ı seb’a âlimlerinden Asım bin Behdele’den öğrenmiştir. Devrin seçkin âlimleriyle
görüşüp onlardan faydalanma imkânı bulan Ebu Hanife’nin asıl hocası, döneminde Kûfe Re’y ekolü-
nün üstadı kabul edilen Hammad bin Ebu Süleyman’dır. Hammad’ın ölümü üzerine onun yerine ders
okutmaya başlamış ve ömrünün sonuna kadar buna devam etmiştir. Halkın fıkhî meselelerine çözüm-
ler aradı ve içtihatlar yaptı. Fıkıh alanındaki derin bilgisinin yanı sıra, hakikati söylemekten ve onun
mücadelesini vermekten çekinmeyen bir kişiydi. Ebu Hanife ilmî uğraşması sebebiyle, daima hayatın
ve fıkhî problemlerin içinde olmuş ve pek çok içtihatlarda bulunmuştu. En meşhur eserleri: Müsned,
Fıkhü’l-Ekber, Fıkhü’l-Ebsat, Âlim ve’l-Müteallim ve Risale’dir.
İMaM-ı MaHFî:
“Gizli İmam” anlamına gelmektedir. Şia inancına göre İmam-ı Muntazır (beklenen
imam) olarak da anılan ve yeryüzünden zulmü kaldırıp adaleti getireceğine inanılan kişidir. Şiîlere gö-
re hâlen yaşamakta ve gelmesi beklenmektedir.
İMaM-ı MalİK (ö.795):
İslam fakihi olup, Maliki mezhebinin kurucusudur. Kendisine sadece Medi-
ne İmamı da denilmiştir. Doğum tarihi hakkında kesin bir bilgi olmayan İmam-ı Malik, Rabi bin
Farruh’tan fıkıh tahsil etmiş; kıraat ilmini Nafi’ bin Ebi Nuaym’dan öğrenmiştir. Hemen hemen bütün
hayatını Medine’de geçiren İmam-ı Malik, Rabibin Farruh’tan fıkıh tahsil etmiş; kıraat ilmini Nafi’ bin
Ebi Nuaym’dan öğrenmiştir. Hemen hemen bütün hayatını Medine’de geçiren İmam-ı Malik 179’da
(795) kısa bir hastalıktan sonra vefat etti. Kendilerine Maliki adı verilen İmam-ı Malik’in bazı talebeleri
arasında şunlar sayılabilir: El-Lays bin Sa’d, Abdullah bin Vahb, Man bin İsa, Abdulmalik bin Abdülaziz.
İmam-ı Malik’in en önemli eseri Kitabü’l-Muvatta’dır.
İMaM-ı raBBaNî:
Hindistanlı büyük bir âlim olup, Hicrî ikinci bin yılının başında gelen (müceddid-i
elf-i sani) ünvanına sahiptir. İnanç ve fikir açısından büyük karışıklıkların olduğu bir dönemde Hicrî 971’de
(1563) Hindistan’ın Serhend kasabasında doğmuştur. Asıl adı Ahmet olan İmam-ı Rabbanî Hazretlerinin
Şualar | 1271 |
Ş
ahıS
B
ilgileri