beyan ettikleri Kurândaki hadsiz meziyetleri ve nüktele-
ri ve hasiyetleri ve srlar ve âlî manalar ve umur-u gay-
biyenin her nevinden kesretli gaybî ihbarlar izhar ve is-
pat etmeleri ve bilhassa
Risale-i Nur
un yüz otuz kitab,
her biri Kurânn bir meziyetini, bir nüktesini katî bür-
hanlarla ispat etmesi ve bilhassa Mucizat- Kurâniye Ri-
salesi flimendifer ve tayyare gibi medeniyetin harikalarn-
dan çok fleyleri Kurândan istihraç eden Yirminci Sözün
kinci Makam ve
Risale-i Nur
a ve elektri¤e iflaret eden
ayetlerin iflaratn bildiren flarat- Kurâniye namndaki
Birinci fiua ve huruf-u Kurâniye ne kadar muntazam ve
esrarl ve manal oldu¤unu gösteren Rumuzat- Semani-
ye namndaki sekiz küçük risaleler ve Sure-i Fethin ahir-
ki ayeti, befl vecihle ihbar- gaybî cihetinde mucizeli¤ini
ispat eden küçücük bir risale gibi,
Risale-i Nur
un her bir
cüzü Kurânn bir hakikatini, bir nurunu izhar etmesi,
Kurânn misli olmad¤na ve mucize ve harika oldu¤u-
na ve bu âlem-i flahadette âlem-i gaybn lisan ve bir Al-
lâmül-Guyûbun kelâm bulundu¤una bir imzadr.
flte, alt noktada ve alt cihette ve alt makamda iflaret
edilen Kurânn mezkûr meziyetleri ve hasiyetleri içindir
ki, haflmetli hâkimiyet-i nuraniyesi ve azametli saltanat-
kudsiyesi, asrlarn yüzlerini flklandrarak, zemin yüzünü
dahi bin üç yüz sene tenvir ederek kemal-i ihtiramla de-
vam etmesi, hem o hasiyetleri içindir ki, Kurânn her
bir harfi, hiç olmazsa on sevab, on haseneyi ve on
meyve-i bâkî vermesi, hatta bir ksm ayatn ve surelerin
her bir harfi, yüz ve bin ve daha ziyade meyve vermesi
SÖZLER | 729
Y
RM
B
EfiNC
S
ÖZ
haflmet:
büyüklük, heybet.
huruf-u Kurâniye:
Kurânn
harfleri.
ihbar:
haber verme.
ihbar- gaybî:
gayba ait haberler.
ispat:
delillerle do¤rulu¤unu orta-
ya koyma.
ispat:
do¤ruyu delillerle göster-
me.
istihraç:
mana çkarma.
iflarat:
iflaretler.
flarat- Kurâniye:
Kurânn ifla-
retleri.
izhar:
gösterme.
katî:
kesin.
kelâm:
söz, lâfz.
kemal-i ihtiram:
tam ve mü-
kemmel hürmet.
kesret:
çokluk.
ksm:
parça.
lisan:
dil.
makam:
durak, mevki.
mana:
anlam.
medeniyet:
uygarlk.
meyve-i bâkî:
ebedî olan meyve.
meziyet:
üstünlük vasf.
mezkûr:
ad geçen.
misil:
benzer.
mucize:
insan benzerini yap-
makta acze düflüren fley.
muntazam:
intizaml, düzenli.
nam:
ad.
nevi:
çeflit.
nokta:
konu ile ilgili önemli bö-
lüm.
nur:
aydnlk, flk.
nükte:
ince mana.
risale:
belli bir konuda yazlmfl
küçük kitap.
Rumuzat- Semaniye:
Bediüzza-
man Said Nursînin bir eseri.
saltanat- kudsiye:
mukaddes
saltanat.
sevap:
hayrl bir ifle karfl Allah
tarafndan verilen mükâfat.
sr:
gizli ifl veya söz.
sure:
Kurân- Kerîmin ayrld¤
114 bölümden her biri.
Sure-i Fetih:
Fetih Suresi.
flimendifer:
tren.
flua:
fln.
tayyare:
uçak.
tenvir:
aydnlatma.
umur-u gaybiye:
gaybî ifller.
vecih:
yön.
zemin:
yer, dünya.
ziyade:
fazla.
ahir:
son.
âlem-i gayp:
görünmeyen
âlem.
âlem-i flahadet:
gözle gördü-
¤ümüz âlem.
âlî:
yüce.
Allâmül-Guyûb:
görünme-
yen fleyleri bilen, Allah.
asr:
yüzyl.
ayat:
Kurân ayetleri.
ayet:
Kurânn her bir cümle-
si.
azamet:
büyüklük.
beyan:
anlatma.
bilhassa:
özellikle.
bürhan:
delil.
cihet:
yön.
cüz:
parça.
esrar:
srlar.
gaybî:
gayba ait.
hadsiz:
snrsz.
hakikat:
gerçek.
hâkimiyet-i nuraniye:
nurun
hâkimiyeti.
harika:
ola¤anüstü, hayret
uyandran.
hasene:
Allah rzasna uygun
ifl.
hasiyet:
bir fleye has vasf,
özellik.