Her neyse, Kurânn vech-i icazn ve hak kelâmullah
oldu¤unu ispat etmek cihetini
Risale-i Nur
a havale ede-
rek, yalnz ksa bir iflaretle, büyüklü¤ünü gösteren birkaç
noktaya dikkat etti.
BRNC NOKTA:
Nasl ki, Kurân bütün mucizatyla
ve hakkaniyetine delil olan bütün hakaikyla Muhammed
Aleyhissalâtü Vesselâmn bir mucizesidir; öyle de, Mu-
hammed Aleyhissalâtü Vesselâm da bütün mucizatyla
ve delâil-i nübüvvetiyle ve kemalât- ilmiyesiyle Kurânn
bir mucizesidir ve Kurân kelâmullah oldu¤una bir hüc-
cet-i kàtasdr.
KNC NOKTA:
Kurân, bu dünyada öyle nuranî ve
saadetli ve hakikatli bir surette bir tebdil-i hayat- içtima-
iye ile beraber, insanlarn hem nefislerinde, hem kalple-
rinde, hem ruhlarnda, hem akllarnda, hem hayat- flah-
siyelerinde, hem hayat- içtimaiyelerinde, hem hayat- si-
yasiyelerinde öyle bir inklâp yapmfl ve idame etmifl ve
idare etmifl ki, on dört asr müddetinde, her dakikada al-
t bin alt yüz altmfl alt ayetleri kemal-i ihtiramla, hiç ol-
mazsa yüz milyondan ziyade insanlarn dilleriyle okunu-
yor ve insanlar terbiye ve nefislerini tezkiye ve kalpleri-
ni tasfiye ediyor. Ruhlara inkiflaf ve terakki ve akllara is-
tikamet ve nur ve hayata hayat ve saadet veriyor. Elbet-
te böyle bir kitabn misli yoktur, harikadr, fevkalâdedir,
mucizedir.
ÜÇÜNCÜ NOKTA:
Kurân, o asrdan tâ flimdiye kadar
öyle bir belâgat göstermifl ki, Kâbenin duvarnda altn
asr:
yüzyl
ayet:
Kurânn her bir cümlesi.
belâgat:
sözün düzgün, kusursuz,
yerinde ve makamn icabna göre
söylenmesi.
cihet:
yön.
delâil-i nübüvvet:
peygamberlik
delilleri.
delil:
bürhan, kant.
fevkalâde:
ola¤anüstü, normalin
üstünde.
hakaik:
hakikatler, gerçekler.
hakikat:
gerçek.
hakkaniyet:
do¤ruluk.
harika:
ola¤anüstü.
havale:
brakma, gönderme.
hayat:
canllk, dirilik.
hayat- içtimaiye:
sosyal hayat.
hayat- siyasiye:
siyasî hayat.
hayat- flahsiye:
flahsî hayat.
hüccet-i kàta:
kesin delil.
idame:
devam ettirme.
idare:
yönetme, çekip çevirme.
inklâp:
de¤iflim.
inkiflaf:
açlma.
ispat:
kant.
istikamet:
do¤ruluk, yön.
kemalât- ilmiye:
ilmî olgunluk-
lar.
kemal-i ihtiram:
tam ve mü-
kemmel hürmet.
misil:
benzer.
mucizat:
mucizeler.
mucize:
insan benzerini
yapmaktan âciz brakan.
müddet:
zaman, süre.
nefis:
flehvet, gazap, fazilet
gibi fleylerin kayna¤.
nur:
aydnlk, flk.
nuranî:
nurlu.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi.
ruh:
insan ve hayvanlardaki
dirilik kayna¤ olan manevî
varlk.
saadet:
mutluluk.
suret:
biçim.
tasfiye:
saflafltrma, temizle-
me, durulama.
tebdil-i hayat- içtimaiye:
toplumsal hayatn de¤iflmesi.
terakki:
yükselme.
terbiye:
yetifltirme, e¤itme.
tezkiye:
temizleme.
vech-i icaz:
mucize yönü.
ziyade:
fazla.
722 | SÖZLER
Y
RM
B
EfiNC
S
ÖZ